17
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1978
Okunma

arşınladığım sokakların her köşesinden sesler duyuyorum şimdi
yitik zamanlara kelepçeleniyorum
içimde gayzını ifşa etmeye duran cehennemler fokurduyor
hüznün en koyu ağıtını çalıyor rüzgar
kanatıyor up-uzun ıstırapları
yağmur yağıyor acı acı …
tenden ciğerlere değiyor soğuk
beni affet çocuk…
evlerin avlusunda kuran okuyan kadınların yüreğine iniyor toprağın kokusu
kaç kez yuvarlanıyor boşluğa karanlık pencerelerden seslerin uğultusu
ayrılık saatlerinin saplandığı göğüslerde vakit akşamdır artık
ağıttır … bir annenin yağmalanmış sinesi
temmuzdur .. gözyaşı damlası gibi usulca akıp giden
en kabuslu rüyalarda
kanadı kırık bir güvercin kanat vuruyor gecenin göklerine
ışığı sönük ay bir aynadır, boydan boya çatlamış
yere düşmüş kırk parçaya bölünmüş
her parçası nar-ı hazandır leyladan
kadim bir kederin şavkı vuruyor alınlara
bakışlar soluyor gözlerde
nefes nefes ,hücre hücre
her feryadın elemi söyleniyor ağır aksak
bir kerbela beyti gibi mahzun ve hüzünlü
kan revan kelimeler, keşkeler alıp götürüyor leylaları…
*
beni affet çocuk
ben kendimi affetmesem bile …
redfer