5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
765
Okunma
Kanayan tabanlarıma bakıp ağlamayı öğrenen çocukluğum
Şaşkın şehir edasıyla kalakaldığında öylece...
Sırtımda kaç baygın gece ard arda
Belini bükerek koyuldu yola
Ki,çiçeklerin imlâsı
Kaç söz yüklediyse kanatlarıma
Aynalarda sayıkladım adını
Bilemedim büyümeyi büyülendiğim yerde
Suya yüzümü gösterip dalgasında at koşturup
Salıverdim rüzgarına sol yanımı
Dünle buğün arasında kuş gibi hürdüm
Kocaman gözlerimde çığlık ormanları üşüdüm
Ne kaldı geriye
Bir ses ve su kadar
Beklediğim...
Uçurum yalnızlık benimkisi
Gölgene uzanıp yattığım yakın geçmiş ki ömrüm
Ezberimde tortusu dibine çökmüş şiirler
Kırık çam kokusu ıslığı üzerinde
Parmakuçlarımdaki izlerden yarıyorum
Deli ırmağı tarihe..
Tenin mavisinde özlüyorum aşkı
Ürperiyor bütün sevişmeler
Içime
Bir Mayıs dı taşıdım gözlerinin rengini
Hiç unutmuyorum gülünce güneşler açan gamzeni
Her nerede isen üşüyorum
Saçlarımda lâl yapraklar
Sahi ilk orada öldüm
Yalnızlığı atıp üzerimden
Gizli bir sessizlikle
Sesim esmerliğinden tanır
Süt kokusu ellerini
Yaren saklambaç oynar
Elif salıncakta sallanır
Ben susarım
Şair dilindeki kuşlarla
Anlat yalnızlığımı
Öpüp baharı alnımdan
5.0
100% (8)