2
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1381
Okunma

Hiç bakmadan amelin, farzına, mekruhuna
Kaç cani üzdüğümü, sorsalar söyleyemem
Varlığından habersiz, insanlık güruhuna
Kaç mezar kazdığımı, sorsalar söyleyemem
Başlayınca adına aşk denen macerama
Talanlar eklenince, gönül denen mecrama
Pas geçince harama, aklım ile arama
Kaç hudut çizdiğimi, sorsalar söyleyemem
Dolaşırken âlemin, cehennem bucağında
Kıvrılsam da dört büklüm, hasretin kucağında
Umutlar tüttürerek, gönlümün ocağında
Kaç destan yazdığımı, sorsalar söyleyemem
Vefasız yollarında, gözleri üzer iken
Yılları ele verdim, bahtıma kızar iken
Garipliğin sırrını kendimce çözer iken
Kaç candan bezdiğimi, sorsalar söyleyemem
Benden öte benliğin, serap oldum harcına
Seyirci kalmadım hiç, hayallerin göçüne
Felek ile maçımda, yalan dünya koçuna
Kaç dudak büzdüğümü, sorsalar söyleyemem
İpimi çekenlere, çıkarmayınca pürüz
Kelepir sürgünlerin kırkı dolmadan henüz
Düşlerim konulunca aşk ülkesinde öksüz
Kaç ağıt düzdüğümü, sorsalar söyleyemem
Zamanı geldiğinde, yollara yollanarak
Kılı kırk yara yara, aklımı kullanarak
İkbali yok sayanın üstüne çullanarak
Kaç oyun bozduğumu, sorsalar söyleyemem
Ram olalı emanet, gurbetin etabına
“Kayıtsız kaldığında, mülkün muhatabına"
Tereddüt eylemeden, bakarak icabına
Kaç kere kızdığımı, sorsalar söyleyemem
Tüketirken ömrümü, hercai yollarında
Gezdirirken cismimi, hüzün mahfillerinde
Kimliğimi süslerken, suların dillerinde
Kaç şifre çözdüğümü, sorsalar söyleyemem
“En sevilen, tahtını, yazmasa da Kur’an’da”
Ayan beyan ortada, Yunus gibi görende
Delibal Hak komşusu, olmak için bir anda
Kaç gönle sızdığımı, sorsalar söyleyemem
Celil ÇINKIR - DELİBAL