Eşitiz ayaktan kesilen tırnakla
Eşitiz büyük lokmalar ısırmakla
Eşitiz belamıza aksırıp tıksırmakla
İsmimiz olmuş bilmeyiz sızlanmak
Apartman çocukları gibi nazlanmak

Eşitiz denizde ayak yerde yüzerken
Eşitiz dostlarımızı bilerek üzerken
Eşitiz yoğurttan kaymak süzerken
İşimize gelir bir öyleyiz bir böyle
Doğruyu doğru gibi doğrudan söyle

Eşitiz hamamda inatçı kirimizle
Eşitiz hep olacak sanan dirimizle
Eşitiz söyledik tamam yedik neremizle
İsteklerimiz büyür doymaz gözümüz
Öyle ufak şeylere kızarmaz yüzümüz

Eşitiz başkasının acısına bakarken
Eşitiz sözlerimizle dost yakarken
Eşitiz dolunca taşarak akarken
Kalem söyler silgi doğruyu silerken ağlar
Sadece nehirler değil insanlar da çağlar

Eşitiz aldırmadığımız burun kılları uzar
Eşitiz kalem her zemine farklı yazar
Eşitiz içeride ne varsa dışarı sızar
Sürekli sayılı nefeslerden alıyoruz
Kılıfımız olmadan minareyi çalıyoruz

Eşitiz dedikoduyu büyüten dil körük
Eşitiz ağlarken acıyla salya sümük
Eşitiz yaşam çözemediğimiz düğmük
Yaratmış Yaratan bizler ezeli eseriz
Et için o güzel kuzuları bile keseriz

Eşitiz yağmur yağarken ıslanırız
Eşitiz televizyona karşı yaslanırız
Eşitiz protein tozlarıyla kaslanırız
Ne olacak yolun sonunda sonumuz
Cengizim bu değil şimdiki konumuz
*
Eşitiz kaza yapsak hemen yaralanırız
Eşitiz tahtalarımız kafada aralanırız
Eşitiz kara çalarsak bizler karalanırız
Biz bize benzeriz hepimiz aynı Beniz
Dünya evren uzay zaman farklı deniz