7
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
2507
Okunma
Sonsuz bir fısıltı dudağından dökülen
Çarpa çarpa kendine, büyüyen
Büyüten, bir orman serinliğinde
Kuytusunda ürperten
Geçmişinden azade
-gezgin bilmece-
Dedim:
"Ben o soruyu çoktan unuttum"
Gürbüz duyguların neşesinden taşan
Kuş sesleri
Çocuk gülüşleri
Gökyüzüne dikip gözlerini
Alacaklı gibi kaderden
Ah kimi (!)
Sürünüp gizemini -bir sabah yahut gece-
Açarken kollarını tüm renkleriyle
Yağmurla yıkanmış bir şehrin kokusunu
Hapsettiği tenine
Gökkuşağını sarmış
Bir yokmuş, bir varmış
Dilinde masalları : Bin bir gece
Dedi:
"Ütüleyip küskünlüklerini
giydirdiğinden beri benliğine
Derin gölgeliklerde üşütüyor göğsün
Ve kesik kesik öksürüyor sevinçlerini özün"
Niye?
5.0
100% (24)