0
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1449
Okunma
senden sonra…
Farklı doku/nuyor kelimelere parmak uçlarım ve zorluyor beni bilmem kaç zamAnlı heceler ki peki o biçimsiz işaretlere ne demeli? söküp onları derinden, anlamlı bir cümle kurma telaşları, satır/satır sana dökülürken ki senden sonra, tüm boşluklarıma akıyor ırmaklarım. bil/iyorum keskin bir süreç bu/devrim…iç-sel ayaklanma..bir hayat avareliği gibi soluk alma biçimi/ hırıltılı ve derin/ıslak sırılsıklam odaklanma anı ki büyür bebekleri g¬özlerimin, güzel haller arifesinde, sana doğru yaptığım o yolculukta mekaAnsız/zamanSız.. her virgül çakıl taşı olur derinlerinde okyanusun ve ses/lenişler nokta..iksir değil bu sır da..konu sen olunca büyüsü düşer harflere kokunun ve genişler yüreğimin hacimleri seni çekmek için/derinlerine, kendime ki yazdığımda sana/aktığımda mektup mektup, sana dökülen her harf ..su/damla ve metin/ler tutkusu olur yaşamın/tutuklusu müebbetlerde ve...........
Bir bakıyorsun..kirişi sökülüyor yüreğinin üzerinde kurulu o ruhların..yol neden bitmiyor diye düşünmeye başlıyorsun o zaman..düş bozumları bunlar..boşluğunun fecir vakitleri ki üzerinde sayfalarca şiirler birikiyor kapı aralıklarına çarpıyor rüzgar/ayaza çıkan sokaklarda kimsesizlik ve sessizlik susuyor ve parmaklarını mühürlüyor yüreğinde..bir bakıyorsun/çerçevelerde arayıp bulamadığın o yüz yatırıp seni taşlara,çarpıyor kir tutmayan yosunlarını..mevsimler diyorum..mevsimler..sana yakışıyor bana günler ve geceler..yol neden bitmiyor/geçip gittikçe uzaklara..bilemezsin…
(...)
ve sevgili/
duygular
dillenince kuytularımda,
kasıklarıma düşerken
zerresi her anın
ısırıp alt dudağımı
zirvelerine tırmanıyordum
dağlarımın ki
dağlarım sendin
ve sen bilemezsin..
yalan söylemeyi beceremeyen
çocukların
düşleri karışıyor gözlerime!
içimden sana
şarkılar söylemek geliyor
çirkin ve kırgın sesimle
ve sen bilemesin..
hiç sorulmamış
bir soruya verilmiş
yanlış
bir cevap gibiyiz şimdi.
nerede nasıl olduğumuzun
bir önemi yok.
kapatıp gözlerimi/
yüreğini çağırıyorum
en derin yerlerime
tutup ellerini
bırakmak/sızın
zirvelerine tırmanıyoruz
dağlarının ki
umutlanıyor yerin yüzü/
umutlanıyor sular
ve kar.
bil/emezsin.
değişmiyor
unutulmasını beklediğimiz
hiç bir iz
gözlerini aç!
çeke çeke!
saçlarımın kırıklarından
dik karşına hesap sor
hep aynı cevabı bulacağın
bir yüze ki
şşş tamam
-içimdengeldi-
içini yerim derimde
ıslanır dilim
uslanmak/sızın
ve sen bilemezsin..
ruhumun derinliklerinde
yüreği delen bir iğnenin
ucunda kalakalıp!
camdan kulelere
düşen o gölge
o karanlık ses
ıslak nefes
benim sana ulaşmayan
soluğum şimdi ki
sen bilemesin..
kaybedilmiş günlerinin
sorulmayan hesabı
ödenmemiş kaç düş
bıraktıysa arkasında.
hayır! buna izin vermiyorum.
bir şiire benzemesine
izin vermiyorum.
yazmıyorum artık
yaşıyorum.
-tekbaşıma!-
ki sen bilemesin..
yorulup kendinden
bir gün kaçarsın diye
kentime....
içimden deniz geçiyor
yüreğiM!
nefesini tut.
ve dal şimdi içime.
boğulmayan ve tutuşamayan
ölmeyen ve öldürülemeyen
bir lanetli gibi yaşamaktan sıkılıp
sana sarılıyorum
ve sen,
bilemezsin..
(...)