0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
840
Okunma
dün bir kadının çığlığında sen vardın
bu gün bir çocuğun ağlayan sesinde
el ayak buz kesmiş bir yaşamdan çıkıp geldim
arkasından koştum gölgemin
sende aradığım kendimi
hep kendimle savaşırken buldum
günler var ki
hep düşler kadar sahte
düşler kadar uzak
ve yitik kentler kadar yalnız
sonra korkak bir adamım ben
sığınıp bir kalbin içine
bir sevdayı sakladım ömrüm boyunca
sen bir papatyanın yaprağında duruyordun
ben seni koparmaya cesaret edemiyordum
sen bir söğüt dalıyla öpüşen yağmur oluyordun
ben kuruyan gözlerimle sana bakmaya korkuyordum
sonra upuzun yollara vuruyordum kendimi
gidemediğim yerlere yüreğimle gidiyordum
konuşamadığım diyarlara mektuplar yolluyordum
ve dokunamadığım bir eli, bir şiirin içinde tutuyordum
haylaz bir çocuktum belki
belkide korkak bir çocuk
veya kızıl bir gök
belki uzaktan esen bir rüzgarım
sonra bir kadının göğsünde uyuyan çocuktun sen
gölgesine sarılan bir deniz
kovuğuna çekilen bir serçe
ve kendini terk etmiş bir yaranın kabuğu
veya anne sütünden kesilmiş bir kedi yavrusu
dün bir şiirin akan göz yaşlarında buldum seni
çocuklar kadar açtım kollarımı
ve gözyaşlarına sarıldım
bir hayatı yaşamak yerine
bir hayatı özlemek daha uzun sürer biliyorum
bende seni özlerken buldum kendimi
çünkü benim hayatım sen kadar yakın değil bana
ibrahim dalkılıç
22.04.2018
23.55 izmir
5.0
100% (1)