3
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1070
Okunma

hak’tır yolum
hak ettiğimce ömrüm
anlamak için kelebek etkisini gülüm
bilmemek
mazeret değil yaratılmışlığın emeğini
ya konduğu dal’da kuşların gizliliğini
ya da taş altın da karınca sessizliğini
sıra ile gelmiyor topluca hızlı bi ölüm
karanlık desen ürker si(l)yah boşluğun
gün minimalist düşünceyle başlıyor
nankör duvarlar da şeytan taşlıyor
durmak/sızın
attığı taş geri dönüyor
binlerce yıldır sancısı çekilmiş
nesepsiz bir gebelikten
kin doğurmuş
cellat aynası nışanlıyor
emzikten düşme kelepirlikten
esmer spesifik bi tercihten
müzminlikten..
"incinik" bi yürek
bi söz den ya da yazı dan an dan
yel vurması gibi kayanın çıplak alnına
fırtına sonrası çakıllı bir deniz kıyısına
kurusa da tuzun yalanması avuçlarından
beteri var daha yıkılmanın
__________ yerle yeksan olmanın beteri
sökmek işte sarp yamaçtan koca kayayı
acısın duymak var ya koparmanın çınarı
hançerlemek var ya bi ömürlük o yarayı
bilirsin sen... bilirsin de söylemez ağzın
"incinmekten öte bi şey bu cancağızım
ölüm dilemek yüce yaradan’dan
kendine kıyamayan
durmak/sızın
kanayan...
yan
şimdi!
kim di?
kasabın oğlu ile çiğ ete soğan doğrayan
ne istediniz de vermedim diyen
kimseye hayır diyemeyen
daha var
daha erken..
"seni ömrümün sonuna kadar affetmeyeceğim" derken...
5.0
100% (27)