0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1067
Okunma
Yorgunum,
Hepimiz yorgunuz aslında.
Ölü bir kırlangıcın kanatlarından doğuyorum.
Ve bazı uykusuz kaldığım geceler oluyor.
Acılar oyuyor kalbimi.
İçimden bambaşka kadınlar çıkıyor
Ve başka bir insan olma fikri geçiyor aklımdan .
Ölmeyi hiç düşünmedim ama ,
Beyaz bir kefen giydim doğduğumda..
Sende gittikten sonra,
Ahşaptan çakıl taşlarını koyuyorum sandığıma.
Pembe jelatin kağıdıyla sarıyorum ağrılı yanımı.
Anneler hep öper ya,
Benim annem öpmeyi sevmezdi mira..
Ve bez bebeklerim olurdu kimi zaman
Vişne lekeli günlerin yanında .
Bir yanım eksikti hep,
Ve diğer bir yarısı yoktu kalbimin.
Hep erken kaybettim,
Ve geç saatler’de uyudum geceleri.
Ellerimden şarap kızılı bir gökyüzü döküldü bütün sabahlara.
Her sustuğunda,
Ve bütün kuşları ben öldürürdüm sanki..
Bana göre,
Saçları ıslak bütün kadınlar mum kokardı.
Ve yağmurlar bu yüzden yağmazdı.
Yağsaydı,
Bir gül biterdi göğsümden.
Ve bütün acıları
doğurmak için sıraya girmezdi rahmin..
Çok zaman geçti
Ve yırtık bir gökyüzü gibiyim şimdi.
Adım yok hiç bir hikayenin sonunda.
Ve başı belli olmayan
Bir şiire anlatıyorum herşeyi..
Susmalıyım artık farkındayım.
Kalbime dokundukça gölgeler
Bir fesleğen kadar ıslak ellerim oluyor hatta.
Galiba, kendi kendimin yalancısıyım ben..
Yağmura soyunuyorum
Çıplak çırılçıplak bir derinin içindeyim.
Yaralar geçmiyor..
Ve çok yorgunum..
Susmak istemiyorum ama,
Susarsam bir gün .
Beyaz bir papatyanın gölgesinde uyut kardelenleri..
Ki,
Unutma beni..
Özge Özgen
5.0
100% (4)