9
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
1294
Okunma

Uzun uzadıya bakıyorum
yazdığım sayfalara.
Merhaba demek istedikçe
yaşadığım dünyaya
yuvarlanıyorum boşluğa.
Çapaklı sözler örgü örüyor
ne eksik ne fazla karanlıkta.
Bir ters bir yüz oluyorum
uykudan kaçıp
uykuya sığındığımda.
Boğuk yankılarına ulaştıkça
geçmiş yıllar dolanıyor
adımlarıma.
Heceler vurgulu
imkansızlığın susuzluğunda
Harfler uzatmalı
özgürleştikçe ironi ruhumda.
Çelme takıyorum
çelimsiz bir güne yine.
Anne tonlamalı bir ses
çınlıyor kulaklarımda.
Rüzgarı değiyor anlıma
hafifçe aralanıyor endişenin sisi
Dağılıyor gökyüzünde bulutlar
Çıkıyorum kırlara
Gök kuşağı sarıyor bedenimi
Havaya suya karışıyor sevgi
Bütün anneleri tekleştiriyorum
annesizlikte
Doğuyorum yeniden
güneş ülkesinde.
Dilmaç oluyor dilim
ışıksız göz bebeklerinde.
Bir ağlayışı susuyorum
Genişleyen sabah aydınlığında
açıyorum yüreğimi.
Gölgesi vursa da bir tomurcuğa
merhaba ürkekliğinin;
eksilmiyor o yüzden gömleğimin tozu
kimlik ekledikçe düşlerime faniliğin yolu.
Ferdaca