1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
886
Okunma
Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız?
Nerede benim çeşm-i siyahım?
Nerede benim ahu dermanım?
Canım yanıyor zülfün tellerinde
Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız?
Baksana üşüyorum ayaz gecelerde
Benim Süheyl-i Yemâni’m nerede?
Bir çeşm-i siyaha kandı yüreğim
Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız?
Tutsana Hafız düşüyorum kendi içimden
Vuruyorum Ay’ı alnının ortasından
Yıldızlar şahit oluyor bu cinayete
Sagular yükseliyor gökyüzünde
Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız?
Yakıyorum kendimi,
Söndürüyorum kendimi.
Yakanda yarin gözleri,
Söndürende gülüşleri.
yâr-ı dil-sitân da o,
yâr-ı cefâ-kâr da.
Bir çeşm-i siyaha kandı yüreğim
Tutsana, Hafız tutsana ellerimden
Görmüyor musun düşüyorum kendi içimden
Söylesene Hafız
Aşk-ı revanda boğulmakta sevdandan mı?
Bir çeşm-i siyaha kandı yüreğim
Bir çeşm-i siyahta yandı yüreğim
Getir onu Hafız getir bana geri
O dur benim ab-ı hayat şerbetim
O dur benim Aşk-ı derun sebebim...
Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız?
Nerede benim çeşm-i siyahım?
Nerede benim ahu dermanım?
Canım yanıyor zülfün tellerinde
Yarınsız sabahlar olur mu hiç Hafız?
Tuğba Topal 10.01.2018
Süheyl-i Yemâni: Semânın güney yarım küresinde bulunan parlak ve büyük bir yıldızın adı.
yâr-ı cefâ-kâr: Cefâ eden sevgili.
yâr-ı dil-sitân : Gönül alan sevgili.
Sagu : Ölen bir kişinin ardından söylenen bir tür ağıt şiiridir.
Ab-ı Hayat : Hayat suyu , ölümsüzlük suyu, sonsuz yaşam kaynağıdır.