1
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
574
Okunma
duvar sesinin yankısı
engebeli karanlığı iterek başını kaldırdı
göğe düşecek ışığın acısını
suda arayan bir yüz bile var yaramız da
o sesin yağmur eşliğinde sızdığı biliniyor
ve geri çekiliyor dalgalar
gece kara uykusunu sezdiriyor rüyasındaki çiçeğe
üzülüyormuş kırmızı
bildiği için bir gün öleceğini
yine de zamana biat eden bulutlar var
maviye bulaşan aşkını terennüm edip
kaldırdığında kesilecek başını
sırtını sıvazlayan suya düşürüyormuş
elini uzatıp verdi ona rahatlık
bu da giderken arkanızdan ağlayanların kokusu
dönünce başınız tekrar
merak etmeyen kimse sizsiniz.