1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
927
Okunma
şehre yaslanıp da yürüyor insan
yalnız ve bir hayli yorgun...
umutları kırışık
ve yılların yaşanmışlığı üstünde.
göz çukurlarında birikmiş onca hüzün
adım atıyor bir yerlere doğru
yeri incitmeden ve parmak uçlarıyla ...
yanından geçen bir nehir sanki
içine bakmadan ilerliyen bencil suratlar
uzun beklentiler, derin bakışlar...
uzatmak ve bitirmek yolları
ne görmeyi bekler ki insan
uzaklara dalarak...
gözleri bir hayli uyuşmuş
kıvrak akıllardan
kurnazlık akan düşünüşler
bir yıldız düşecek birazdan oraya
bir acı sızacak buradan
siyah fırçalarla çizecek
yakut gözlü kız,
geceyi bağrına bastırıp.
göz kapakları kesecek cereyanı
seven sevdiğini yerer mi hiç?
bir damla tebessüm
nice köprüler kurarken
ama öyle yapmazlar işte
keserler iplerini ince bakışların
hassas değildir kalpleri
ve çizgileri de yok,ya da siliktir.
inceldiği yerden mi kopmuştur ne
kalmamış ince yerleri belki de...
şehir yaşlanır,gözler yaşlanır
ama en kötüsü de
yürek yaşlanır...
Rüzgar
5.0
100% (3)