Köyümü de köylümü de özledim
Hepsi bir bir kayboldu gitti
Yollar kardan açılmazdı şehirler yakın olsa da ıraktı ama gönüller birbirine çok yakındı hocam
Okula giderken tezek götürürdük odun götürürdük sınıfların sobalarını yakmak için
ama o kadar sıcaktı ki insanlar birbirine dostluk varda
riya yoktu,
yardımlaşma vardı ama gösteriş yotu
zengin fakir aynıydı
şartlar eşit olmasa da yaşam eşitti
kış vardı ayaz vardı
kır muhtar vardı ama
haksızlık yaptığında en yakını da kır muhtarı kınardı
Yüreğine sağlık değerli hocam yaramızı deştin bizi eskiye götürdün bir an

Kar manzarası da uzaktan güzel, davulun sesi gibi.
Kar mağduriyeti nedir hiç yaşamadım ama yaşayanlardan çok dinledim.
Siz de çok güzel aktarmışsınız bu sıkıntıları bizlere.
Gır kafalı mıhtarı gözüm heç tutmadı deyiveren :)

Tebrikler Halil Üstadım, saygıyla.

Kır baş muhtar ve kar...

ikisi de beyaz.

Mükemmel bir tasvirdi baştan sona.

Öykünün özetiydi adeta.

Çilenin, beyaz çilenin yurdum insanına olumsuz etkilerini, akıcı bir anlatımla ne de güzel dile getirmişsiniz.

Görevimden dolayı biliyorum, eskiden bir çok yolsuzluk, kitabına uydurma işleri rahat olurdu köylerde.

Şimdi azaldı, yok diyemem. İnsanın olduğu her yerde fitnelik fesatlık vardır.

Neden azaldı peki derseniz; söyleyeyim. Kaymakamların denetimleri olur köylere. Yılda en az bir kez köy ziyaretleri, hesap kitap incelemeleri olur. Kanunidir bu, zorunludur.

Gidilmediği halde, incelenmediği halde, incelenmiş, hesaplar uyum sağlamış gibi imzalar atılır, sanırdınız ki, köy denetimleri yapılmış.

Köy Kanunu nerden bakarsanız Cumhuriyetimizle yaşıt. Tarih de vereyim; 18/3/1924 tarihinde 442 sayılı Köy Kanunu olarak resmi gazetede yayımlanmıştır.

O tarihten zamanımıza kadar pek çok değişikler oldu. Özellikle 2007 yılından sonra, günümüz şartlarına uyarlandı ve para cezaları da güncellendi. Şimdi eskisi gibi değil. Olmuyor mu peki yolsuzluklar derseniz, pek tabi, kitabına uydurulmuyor değil. Vicdan meselesinde bitiyor iş.

Siyasi konulardan kaçınmak isterim, objektif bakacak olursak konuya; yani hesap, kitap incelemeleri de dahil, köy yollarının yapılmaları da dahil ( örneğin, 2005 li yıllardı, KÖY DES projesi tüm illerimizde hayata geçirildi. Pek çok köy yolu yeniden yapıldı ve öyle olumlu sonuçlar çıktı ki ortaya, Valilikler bazında derhal kriz masaları oluşturuldu ve ciddiyet içinde çalışmalara ağırlık verildi.

Tabiri caizse, köylerin büyük bölümü ( ki, doğuda bulunan illerimize bağlı pek çok köylerde dahildir) şehirler gibi gelişmeye başladı.

Sonuçta ülkemiz insanı kazandı. Eksiklikler, aksaklıklar yok mu peki derseniz, elbette vardır. En aza indirmek ve gerekli tedbirleri zamanında almak gerekir.

Saygılar sunuyorum değerli ağabeyim.