1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1097
Okunma

Şu fani ömür bazen dolunay gibi
Karanlıktaki bırakılan kimsesizlik gibi
Lambada titreyen alev gibi
An be an
Belki de şuursuzca yorulduğumdan
Zihnime üşüşüyor
Deli divane bendeki yıldırımlar
Bir tebessüme muhtaç bırakılmışız
Say say bitmiyor ki ömürden yapraklar
Şu kesif zulmetleri, gözyaşları paklar
Benimle başbaşa kalınca o ben
Gönlümden gözlerime buzlar düşüyor
Kendimize küsken insanlara karışmak
Kibirli burçlarda muhabbetle barışmak
Mimsiz medeniyetle hâlâ yarışmak
Bir illet kök salmış, zakkuma dönüşüyor
Dişini kaybetmek kadar acı
Makbul niyazlara olabildiğince yabancı
Kim soğutacak, zira kızgın hasretin sacı
Dua dua yükselen niyazlar büzüşüyor
Neden değmekte mazluma zalimin eli
Toprak kaymıyor, akan kanların seli
Kim saracak kabuk bağlamış hüzünleri
Feda ettik menfaatlere en sevgilileri
Vicdanlar kalpten mahrum kaldıkça
Sine yangı yeri gibi közleşip tutuşuyor
En sevgilinin elinden neticede
Kederler de hoş elemler de hoş
Musibetlerin yedi ceddi gelse de
Secdeye eğildiğin yer kadar
Kalbi açık , lisanı pak, ufku masmavi
Ne desem, akıl kalp mantık karışıyor
5.0
100% (1)