görmesini bilenler gördü ruhumda ki sessiz fırtınaları.
akmasa da artık yaşlarım,
şaşkınlıkla izleniyor garip davranışlarım.
ne ağladığım belli,
ne güldüğüm.
bakıyorum boş boş karşımdaki yüzlere.
ah!
bir de dinseydi yürekte ki sızılarım,
kağıttan gemiler yapar açılırdım engine.

acıyan bakışlarla seslendi,
kimi dost bildiklerim.
alaycıydı sözleri,
içim acıdı,
ürperdim.
’’hey!
sen burada mısın?’’
meczup misali kaybetmiştim ben beni,
dolaşırım kalabalık içinde de halâ neyi ararım?
salâ okunuyor uzaktan cenaze olmalı,
sessizce bakındım kim ölmüş diye.
saf tutmuşlar karşımda,
musallada ben.
karıştırdım bak yine kim yaşıyor kim ölmüş?
bocalıyor aklım iki Dünya arasında,
meylim var da gitmeye,
sen hangi Dünyadasın sevgili?

atmosfere çarpan göktaşları gibi yanmışım senin aşkınla,
düşüyorum toz halinde toprak üstüne.
düş kuruyorum yine:
hani olurda şiddetli bir fırtına sürükler tozlarımı,
bir zerrem sana kavuşur hasretle.
mümkün müdür sevgili sana kavuşmak?
ne çok şey düşlüyorum…
inan,
havlamalarını bile kesip korkuyla saklanıyor,
beni gören sokak köpekleri.
bir fark edebilseydin bana neler olduğunu?
fırtınalı gecelerde duyulan uğultular,
beynimin duvarlarını tırmalıyor durmadan.
dolaşıyorum deli divane gece gündüz bilmeden,
yine aklım musallada.

halâ çözemedim yaşayıp yaşamadığımı.
sadece sen bilirsin gerçeği.
bakma öyle uzaklardan,
nefesim kadar yakınsın yüreğime.
tanrı adına bir kez olsun doğruyu söyle bana.
musallada yatan bensem dua okuyan kimdi?
hadi söyle:
yaşıyorsun de,
yaşıyoruz de.

yaşadığın şehri sığdırdım da gönül dünyalarıma,
boş kaldı yine yüreğimde ki yerin.
sahi,
sen hangi şehri mesken eyledin o duygusuz gönlüne?
bak!
karıştırdım yine şehirleri.
kuşlar söyledi:
saçların rüzgarlara arkadaş,
gözyaşların yağmura alkış tutuyormuş.
ağlama artık,
bırak bulutlar ağlasın,
tufan kopsun sana ne.
iyi de sen niye ağlıyorsun?
şu musalla!

yoruyor beni çelişkili düşünceler.
aklımı kaybettiğim doğruda,
delirdiğimi henüz söyleyen olmadı.
araftayım,
bocalıyorum var olmak ve yok olmak arsında ki ince çizgide.
hayır!
hayır!
sen hepsini unut,
gerçeği söyle yeter:
bu aşkta yanan kimdi?
musallada yatan kimdi?

Mehmet Macit
10.01.2018
Dikili/İzmir