1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
941
Okunma
sizi duymak için gülümsüyordum size
alev alan oyuklu vardiyalar
saklayıp dursun bildiklerini
nasıl olsa geri gelir yanan yapraklarıyla o yaz
ışık acı dudak damlıyor ağaçlara
yavru ağzının yankılı basamakları
haberi olacak örtüldüğünden
örtülüp sislerle uyandığında
taşlara bine bine
bulutlara yol alacak altın yeleli buğdaylar
terk etmiştiniz beni boyayıp
uykucunun sandalyesi boş
çıldırmış çiçeklere şarkı söyletiyorlar
rüzgar ite ite getiriyor mezarlardaki taze kokuyu
aydın çubuk çalgıcısı gece
şımaran sarmaşığın sesine oturuyor
kalbimde masamızın ayakları
aya su sızdırıyor yeşil gözlerin ağlamaktan.