3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1198
Okunma
Eski zamanlardı diye başla samda
hala
taze acın
aldığım her yeni nefeste
mazim
leke bırakmış yaşadığım güne
unutmak
mümkün olsa bile
hayalin gözlerimdeyken artık
mümkün değil
eylül rüzgarı misali çarpıyorum sağa sola
gittiğim her yerde
trende
minibüste
ayaklarımın bastığı toprağın üzerinde
vakit hazan
zaman hüzün
başı boş takılıyorum uzaklara
soran olursa
neydi diyorum
neydi senin adın
affet hatırlamak istemediğimden değil
hatırladıkça
gecenin esrarengiz sesine sessiz kanadığımdan
hıçkırık boğumu ağladığımdan
erkek ağlamaz deme
utancından
ıssız göğün nefessiz anlarına ağlar
dinler
yerin sinesine düşmüş yetim çocukların
hırıltılı öksürüklerini
duydukça
ağaçların yaprak dökümü feryadına ağlar
bilir ki
uzun aralıklar sonsuz
uzun geceler karanlıktır
biliyorum
çaresiz değilim çaresiz değilsin
bendeki de güz gülü bencilliği değil
sensizlik
tek kişilik hücre
pranga lanmış mahkumun belki utancı
nerede
ve nasıl olduğunun belirsizliği
bilmiyorum sevgili
bendeki beklide unutulmuş ellerinin sıcaklığı
5.0
100% (2)