1
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1207
Okunma
göğe yükselememiş bir balona uçamayan balon denir
gece yarılarında içimi acıtan ani soğumalarla uyanıyorum
gün be gün ağdalaşan bu zift
kesinkes inandırıyor beni; daha iyi bir yarın yok
asıl kabus bu denyo umut
delireyim, elektronik vitrinlerini indireyim
ve tüm kredi kartları geri dönüşüme gitsin, dönüşemesin
duvara yapıştırıp artistlerini öpüştürdüğüm kakaolu zambo sakızları
çocuk parklarındaki ağaçlarda yetişsin
bir de ipli topaçlar, bir de bayramlık pabuçlar
altı yaşımda bağıra çağıra söylediğim porno türküyü şamarıyla susturan bakkal adem agaya
paçalarına kadar işediğim pantolonumu
hallacı üst kata çekip, yayı bahçe kapısında unutturan karşı komşu ayten ablaya
bulutlardan bir yatağı
gözyaşlarımı koca memeleriyle soğuran necmiye öğretmene
cumhuriyet meydanının tüm uçan balonlarını
delisi olduğum yüksekokullu o yanardöner esmer kevaşeye
soğuk am çiçeklerinden bir buketi
pervaza sürtünen müşteri kadına tel fırça uzatan kalaycı halil ustaya ise
işkembe çorbalı, yoğurtlu, rakılı bir sofrayı hediye etmek istiyorum
’kime yanaşsak bir temkin, bir tedbir
her deliğinizde bir demir kapak ulan!’
*
oysa ki, gitar akorlarına çok yakışan, bir genç kız diyaframıyla süslenmiştim uyku öncesi;
“ne yalnızlık ne de keder, üzmesin seniii”