8
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
923
Okunma

Çocukken oturduğunuz semte düştü yolum
O şen şakrak sokaklar bomboştu
Kaldırımlarda in cin top oynuyor
Tenis kortu virane
Yakar top oynadığımız parkın yerinde yeller esiyordu
Ezeli irdeledim az biraz
Buruk bir hüzün yuva kurdu dallarıma
Deniz kıyısına doğru demir aldı anılar
Ara sıra karşılaştığımız
Sahil kafenin terasında iki kişilik bir masaya ilişiverdi yüreğim
Sigaramı yakıp
İnce belli bardakta tavşan kanı iki çay söyledim
Demlisinden
Birini kendim için içerken
Diğerini senin için yudumladım
Tıpkı senin benim için yudumladığın çay gibi yalnızdı
Muhabbetin belini kırdık saatlerce
Akrep yelkovanı kovalarken
Tepelerden denize kur yapan
O muhteşem manzaranın rüzgârıyla
Anıların en ücra köşesine savruldum
bir ihtimal de olsa
Belki o rüzgâr seni de sahile savurur diye
Kumsal da bi hayli oyalandım
Bilirim denizi ve martıları seversin
Bir şiir yazıp martıların kanadına astım
Bir de kalpten kayık yapıp
Avuç içimle narince denize bıraktım
Nilüferler orda olduğumu
Sana haber vermiştir diye epey bir umutlandım
Ama ne kayığım rotasını buldu
Ne de sesin duyuldu
Ben Egenin yeşil gözlü sularına
Seni anlatırken
Karşıdaki sokak lambası kaşlarını çatıp
Alttan alttan şöyle bir bakış attı
Sus artık
Der gibi homurdandı
Belli ki seni kıskandı
Ben sana çığlık çığlığa susarken
Kayalıklar yosunların zülfünü tarıyordu
Yunuslar almış kemanı ellerine
Martıların mutluluk danslarına eşlik ediyorlardı
Hafif esinti olsa da
Sular sakin
Kıyıyı yalayan cılız dalgalar
Deniz kabuklarıyla doyası sevişiyor
Yeşil başlı bir ördek
Arkasına takmış yavrularını
Günün son nafakasını devşiriyor
Beyaz gelinliğini giymiş
Sülün misali endamı asude bir yelkenli
süzüle süzüle
Rıhtıma yanaşıyor
Vakit gardını takmış
Saat ile zaman savaşı verirken
Ben yüreğimdeki nar kütlesi ile
Yelkovan ve akrebin yolunu kestim
Gün evine giderken
Sahil kafedeki masanın eline
Alelacele bir fotoğraf iliştirip
Başına kar yağmış bulutların ak saçlarını
nar kızılı bir renge boyayıp
Egenin sığ sularında
Güneşle birlikte gözlerden kayboluyorum
Sessiz ve sensiz...
Nafize