İkimizin tam yarım kalmış hayalleri var
İkimizin su bekleyen kırmızı gülleri var
Yıkılmalı, zamanın ördüğü bütün setler
Zira tam içimizde, sevdanın selleri var

Aradığımız neydi? Küçük bir ev...bir soba.
Düşündüm de çok şey mi istedik biz acaba
Ne hoş olurdu karı seyretmek bir kış günü
Sobamızda pişerken bol mercimekli çorba

İstemeden ram olduk, bahtımıza, kadere
Bir ömrü kurban ettik umutlara boş yere
Bilmedik, yaşamadık, sevgili demek nedir
Senelerce bakmışız histen yoksun gözlere

Gülse de gözlerimiz, içimiz sonbahardı
Umudun tavanından gece yamur yağardı
Üşürdük karanlıkta, bu da yetmezmiş gibi
Gönül kapılarımıza rüzgârlar kar yığardı

Sevgi gelecek diye, bekliyorduk sadece
Özlemdi, yalnızlıktı bizim için her gece
Şimdi kar taneleri, gözümüzde papatya
Toplayayım onları, ben erimeden önce

S / ÂYE 5 ARALIK 2017 / ESKİŞEHİR