Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
S / ÂYE
S / ÂYE

CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 39

Yorum

CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 39

( 3 kişi )

1

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

2076

Okunma

CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 39

CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 39

I



Bu şiirlerin gerçek hikayesi Arke Adası Romanımdadır. Soner ÇAĞATAY

Ona parayı verip, çıktı basamakları
Patates çuvalını kavradı parmakları
Tam büzerken ağzını, Sedat seslendi ona:
»Lütfen acele etme, yardım edeyim sana.«
Cemil bey kaldırırken omuzuna çuvalı
Andırıyordu hali, iki büklüm hamalı
Merdiveni inerken kasaba »Sağ ol!« dedi
Cemil beye hemen yol verdi onlarca kedi
Ürkütmeyeyim diye adımları yavaştı.
Fakat siyah bir yavru, ayağına dolaştı.
Garip beni de götür der gibi bakıyordu
Turuncu gözlerinden, ricalar akıyordu
Burnunun çevresi ve ayakları beyazdı.
Aşikardı halinden, sevimli oyunbazdı
Cemil hoca yürüdü fakat beş altı adım
Durup geriye baktı: »Niyetini anladım.«
»Hadi gel, korkma yahu, gel hadi pisi pisi.«
Tuttu ve kaldırdı:»Aa varmış bunun pipisi.«
»Bir erkek daha girdi aileye, hoş geldin!«
»Benim zayıf yerimi, uyanık nasıl bildin.«
Kasap Sedat seslendi: »Hayırlı olsun hocam!«
»Biraz et göndereyim, beraber yiyin akşam.«
»Tanrı misafirin var, aman iyi ağırla.«
»Ağırlarsan vallahi, anılırsın hayırla.«
Kasap hemen içeri koşup bir şey sardı
Bu paketin içinde ya ciğer ya et vardı
Hocaya yetişti ve sol koltuğuna soktu.
İlk başlarda almaya pek de niyeti yoktu:
»Yahu ne yapıyorsun, bu da nedir, al şunu.«
-Cemil hoca, kabu et, kırma işte komşunu.
-Bilirim gururlusun; hiç almazsın hediye.
-İkram sana değil ki… Şu küçücük kediye.
-Dikkat ettiysen artık kovmuyorum onları
-Ve hoşuma gidiyor, gözleri, renk tonları
-Her akşam kedilere et ikram ediyorum.
-Çöpe gideceğine, onlar yesin diyorum.
Kasap Sedat’a baktı, mutlu ve tebessümle
Sonra ağzından çıktı teşekkürlü bir cümle
»Çok iyi yapıyorsun, sağ ol kardeşim sağ ol.«
»Mahluka merhamettir, berekete giden yol.«
»Öyle mutlu oldum ki anlatamam halimi.«
»Şaşkınlık düğüm düğüm bağladı şu dilimi.«

II

Konuşurken »Maşallah!« diyordu ikide bir
»Buna çok sevinecek benim küçük misafir.«
»Baksana ya ne kadar tatlı ne kadar şirin.«
»Billahi böyle güzel görmemiştir gözlerin«
»İşinden geri kalma, ben de gideyim eve.«
»Gelirim dükkanına, hemi de seve seve.«
-Kapım her zaman açık, bir de şu yavrucağa.
-Onu yerden alsanız gelmem demez kucağa.
Çuvalı yukarıya tam çekerken Cemil bey
Yanlarından geçti kamyonet gibi bir şey
Ezilmekten kurtuldu kasap ama kıl payı
Buna çok sinirlendi: »Birazcık yavaş ayı!«
Giden, kereste yüklü, kırmızı bir pikaptı.
Aynı hızla giderken kavşakta sağa saptı
Kalkan tozdan gözgözü görmüyordu adeta
»İnsan bir korna çalar.« dedi kasap Sedat’a
»Yaptığına bak şunun, şu aklaksız adamın.«
»Başkası umurunda değil vahşi yamyamın.«
»Sokakta hız sınırı otuz birazcık yavaş.«
»Bu ne acelecilik, bu ne telaş, arkadaş.«
Yüzündeki tozları, güzelce sildi kasap:
-ŞıhlarınTahir’indi geçen kırmızı pikap.
»Ha şunlar, tanıyorum, ama samiyetim yok.«
»Böyle adamlarla dost olmaya niyetim yok.«
Kalkan tozlar dağıldı; etraf görünür oldu.
Halkın yürüdüğü yer asfaltı gitmiş yoldu
Yaşlı adamın gözü, kediciği aradı
Onu göremeyince inkisara uğradı
Sonra dedi ki »Korkup kaçmıştır kara şeker.«
»Hiç sanmıyorum onu ezip de geçsin teker.«
Sedat »Bence de bir şey olmamıştır ya.« dedi.
»Çok hızlı, çok zekidir, bizim minnak kedi.«
Birden bir şey gördü, yatıyordu uzakta
İnsanlar da minibüs bekliyordu durakta
Konuşurlarken kimi ah dedi kimi vah, vah
Kimi gebermiş dedi, kimi de yazık, günah
Cemil hoca yaklaştı yere serilmiş şeye.
Her adımda daha çok, kapıldı endişeye
Yanına gelir gelmez yere düştü çuvalı
Göz yaşıyla ıslandı pamuk gibi sakalı
Patatesler dağıldı gitti misket misali
Canlandı hayalinde kedinin canlı hali
Pat diye yere düştü koltuğundaki paket
Kağıdı patlayınca, göründü bir parça et

III

Cemil bey yere çöktü, kediciğin başına
Sonra hüzünle baktı, küçük arkadaşına
Acıyla can verirken çırpınıyordu garip
Hızlı hızlı nefesler, alıyordu mustarip
Arka ayaklar kırık, seğiriyordu eti
Cemil beyi çok üzdü acıklı akıbeti
Kemik delerek çıkmış garibin derisini
Çekmesi artık zordu, bedenin gerisini
Gözleri açık kaldı, verirken tatlı canı
Kaldırıma sıçradı kedinin sıcak kanı
Biraz önce peşinden yürüyordu adamın
Sabırla gelmesini, bekliyordu akşamın
Cemil beyin elinde, kıpır kıpırdı kedi
Sonra başparmağını yalamayı denedi
Turuncu gözlerinde kalmadı can ateşi
Garip göremeyecek bir daha da güneşi
Dizlerin tam üstüne yılıkır gibi çöktü
Cemil bey üzülerek, başını sola büktü
Dili dışarıdaydı, benzi beti solmuştu
Burun deliklerine sadece kan dolmuştu
İnsanlar bakıyordu ancak ne olmuş diye
Cemil bey yadırgandı; ilgi yoktu kediye
Konuşmalar canını sıktı yaşlı adamın
Gerginliği gittikçe, artıyordu ortamın
Nasıl olur da insan, üzülür bir hayvana
Yine yaratsın ağır gelmez ya Yaradana
Yenisini halk eder, ne işi var Allah’ın
Telafisi mümkündür bir af ile günahın
Tabi tabi ne demek, kır, dök, parçala, öldür.
Sonra Şeytanı ‘haklı çıktım’ diye de güldür.
Ne güzel sapa sağlam yaratmıştı hayvanı
Dök diye mi doldurdu, damarlarına kanı
Yarattığında ne kırık vardı ne de çatlaklar
Dokundu, parçalanmış, zayıf arka ayaklar
Cemil bey kalktı birden ve Sedata »git« dedi
»Bir kutu bul, burada, kalmasın güzel kedi.«

S / ÂYE 1 ARALIK 2017 / ESKİŞEHİR

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Cemil bey ve kedileri – 39 Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Cemil bey ve kedileri – 39 şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 39 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya, @hicranaydinakcakaya
2.12.2017 13:01:50
5 puan verdi
Büyük oğlum iki yaşında iken böyle acı bir kazaya şahit oldu ne yazık ki. O kaza onun o küçücük yüreğini öylesine yaralamıştı ki uzunca bir süre etkisinden kurtulamadı.
Şimdi hayvanları çok seven genç bir adam. Sadece uzaktan sevmekle yetinmez maaşının bir kısmını onlara mama almak için harcar hep.
Küçük kediye çok üzüldüm ve bazı insanlar gerçekten sizin yazdığınız kadar duyarsız ve o kadar taş kalpli.
Kendi canlarından başka hiç bir canın kıymeti yok onlar için.

İçinde hayvanlar için küçücük de olsa acıma duygusu olmayan merhamet yoksunu insanların insanlığından hep şüphe etmişimdir.

Bakalım daha nelerle karşılaşacak Cemil Bey.







© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL