GÜLÜMSEYEN ESİNTİLER :)

ZEUS DA KİMMİŞ?!

Elliye yakın
Sevgilisi mi varmış dedin
Bırak şu maydonoz herifi :)
Aslı astarı yok
Bütün aşkları palavra
Hayâli, şişirme balon
Ben de yalan yok,
Hepsi gerçek :)
O saçımın teli olur ancak :)
Beni bir duyacak
Anlat bana işin sırrını der
Anlatsam n’olacak
Bana bir şey olmaz :)
Olsa olsa o deli olur ancak! ;)


Şaban Aktaş
18.08.2017 - 19.26
Fotoğraf: Şaban Aktaş


P/İNEKLENMEK!


Sabahı zor etmişler anlaşılan
Çökmüşler masa başına
Geceleyin dalından
Rutubetli zemine düşen
Meyveler gibi
Ne yenilir ne içilir
Ne idiği belirsiz, erkenden
Doluşmuşlar kıraathaneye
Kirli hava, pislik, duman
Savruluyor sigaralardan
Düşünün bakalım
Hesaplayalım ülke genelinde
Kaç tane var acaba bunlardan?!


Dördü bir araya gelince
Kare tamam, oyun tamam
"Çat!" vuruluyor
Ortadaki okey taşına
Tavla atanlar da
Oturmuşlar yanıbaşına,
Bir grup da yaşı kemale ermiş
Hac’ca gidip gelmiş,
Camiye gider beş vakit
Günler aylar yıllar böyle
Tesbih çeker gibi geçip gidermiş...


Her yanda pinekleyiş
Nafile bir bekleyiş
Ürettikleri ne var söyleyin
Doğrular, gerçekler de çat diye
Acı bir tokat gibi
Yüze vurulmalı elbet
Bunca işsiz, başı boş
Sahip çıkılmayan bozuk düzen(!)
Avare avare nereye varılır
Nasıl kalkınır bu memleket?!
..
Göçeceğiz
Göçüyoruuuuuuuz
Gööööç... tük;
Buyrun cenaze marşına!..


Şaban AKTAŞ
18 11.2017
Fotoğraf: Şaban Aktaş
(Antalya Arkeoloji Müzesi)



DEŞARJ


Hangi tuşa dokunursan dokun
Ses seda yok
Dünya ile iletişim kopuk;
Pili bitince
Kararıp kalıyor ekran!


Ne anladık bundan;
Fakat pil bitene kadar
Ne yazıp çizdiyse
Neler konuştuysa insan
Hepsi kayıtlı belleğinde!


Telefonun bellek kartı var
İnsanınki beyninde saklı;
Acaba kaç terebitlik
Kayıttaki karakutu ?


Diyeceğim o ki
Pek de farkı yok insanın
Basit bir cep telefonundan;
İkisinin de yazgısı aynı
Ha pili bitik, miadı dolmuş
Vitrindeki cep telefonları
Ha insanlar
Kabristana git gör onları!


Pil şarj oluyor da
Enerjisiyle güneşin,
İnsan şarj olamıyor;
Hangi taşa dokunursan dokun
Ses seda yok!


Şaban Aktaş
18.11.2017 - 08.33



İMZA KERİM


Sorunlarmıza çözüm arayışı
Demokrasiyi ve barışı
Özgürlüğün çıtasını
Yükseltme yarışı değil bu
"Senin yediğin yeter
biraz da ben yiyeceğim!" yarışı
Her dem hır gür
Vur kır, it dalaşı bu
Aç gözlülerin iktidar savaşı!..




Olmaz olsun böyle hukuk
Böyle adalet;
Mahalle baskısı
Mahalle düğünü, töre adet
Derken nereden nereye geldik
Bir Pazar günü
Evin içinde bile kalmadı huzur
Arabın yalellisi gibi yükseliyor
Mahalle mevlidi
Son ses hoparlörlerden
Benim bildiğim
Sessizlik ve huşu içinde yapılır
En güzel en makbul ibadet!




Nedir bu gösteriş budalalığı
Hani bilim, nerede kaldı
Kaldırıldı evrim
Hayatı Mustafa Kemal’in
Türküm demek yasak
Güzel ahlâk, güzel erdem
Yeteriniz varsa yeter
Çıldırmaya ramak
Dayanmıyor sinirlerim
Ben böyle bozuk çirkef düzenin;
...
İmza Kerim...


Şaban Aktaş
19.11.2017 - 14.09