Kar tuttu saçlarımı
En sonunda güz vurdu yüreğime.
Göremedim seni son günlerimde,
naaşım musalla taşında bak tek başına,
Gayrı ben ölüyorum Al dünya senin olsun.

Ver yüreğimin yarısını, payımdan aldığın sevdayı
Çek gözlerini, doğma gönül pencereme.
Zamanı geldi gidişin,
Yazılsın milada, yıkık gönüllerin yasıdır bugün.

Ne umdum ne buldum sevdadan yana,
Ağrım olup düştün bağrıma, yaktın, yaktın ki ne yaktın.
Suskun şimdi dilim, bir acıda suskunluğum verir,
Ben ölüyorum, gayrı gününü gün et.

Ağlıyor içimdeki kimsesiz çocuk,gözü yaşlı neler bıraktın yar,
Gamın kederin, talihimle oynadı, oysa ne sevmiştim seni.
Mazi dersin merhumun arkasından, sevmedim o, “sevdim” sandı dersin,
Bırak vicdanının sesini,ben ölüyorum, gayrı unut beni.

Gözlerin gönlümün ilk cemresiydi,
Senden öte sevda tanımadım, bilmedim.
Unut dedin, sevme dedin,Garip Akının elinden ne gelir.
Unutmayarak ölüyorum, gayri dileğin olduben artık olmayacağım.

Ben de yaşamak isterim, ama sensiz nasıl olacak,
Yüreğim nasıl taşıyacak bu eziyeti,kalbim tutuklu kaldı sende.
Bağlanma diyor üstat Yücel bağlanma,gel de bunu bu yüreğe anlat.
Ben ölüyorum, gayrı yokluğum sana mutluluk getirsin.

Sevenin kaderi buymuş,
Sevilen seveni hep uyuturmuş.
Mezarıma saçının bir telini at, toprağıma kokunu kat.
Ben ölüyorum, gayrı ömrüm senin olsun.