1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1554
Okunma

Sıradan bir gün işte
Senin olmadığın benimse umursamadığım!...
Yokluğunun bilmem bu kaçıncı günü
Ne güneş aynı güneş nede ben aynı ben
Biri dokunsa da ağlasam havasındayım
Ama nafile ne dokunan var nede dokunduran
Kendimi tüketiyorum yokluğunda
Hani umursamıyorum ya yokluğunu
Hani o simsiyah saçların o kömür gözlerin
Silindi ya hafızamdan yavaş yavaş
Senin şarkılarına tıkadım ya kulaklarımı
Kırıp attım ya sevdiğin tüm plakları
Kapadım penceremi senin geçtiğin sokaklara
Ve Soldurdum üstüne titrediğin tüm çiçekleri
Sıradan bir gün işte
Artık Güneş erken batıyor benim hanemde
Sabahlara kadar boğuşuyorum evde gezen gölgelerinle
Dokunmadım senden geriye kalan hiç bir şeye
En son Okuduğun kitap tozlu masanın üstünde durmakta
saçlarına taktığın o kırmızı kurdele yanı başında
Çok sevdiğin kırmızı papuçlar gül desenli elbise
Saçlarını taradığın o eski tarak
O güzel gülüşünün kazındığı ayna
Yansıtıyor senin eşsiz güzelliğini
Sıvası dökülmüş odanın duvarlarına
Nereye baksam sen!
Kaçamıyorum senden
Ne kadar içime işlemişsen
Kokun geliyor bana derinden derinden
Ben hayallerinle boğuşurken çaresiz
Sense benden bihaber
Ey sevgili! Kim bilir şimdi nerelerdesin
Kimlere gülümsemektesin.....
PAŞAOĞLU
5.0
100% (2)