0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1039
Okunma
46. KALBİN KANIYOR
gülüyorsun ama kalbin kanıyor
evet: kalbin kanıyor, aslında kalbin
geçe geçe kıyıcılığın tuzaklarından
çalkantılı bir su gibi akıyor kalbin
uzaklara bakıyorsun, uzaklar özlem yüklü
hele senin çapında duygulu bir ozan için
sözleri sırılsıklam o can sevgili
her vakit aşkla dolup aşkla boşalan
karlı dağlarsa senin sürgit dostundur
yansan da, yıkılsan da, ayaklansan da
bir lokma ekmeğini onlarla paylaşırsın
bir yudum suyun kalsa, gene onlarla
(): Mavi Dergi, Ağustos 2005, Sayı 12
Damla, Haziran-Temmuz 1991, Sayı 9
47. SÖYLE
bana esrarlı bir kasaba söyle
topyekûn sis altında, ufku belirsiz
solgun benizli çocuklar: hepsi de yetim
teknesi alabora olan balıkçı söyle
sevişme hakkı çiğnenmiş gelinler söyle
o genelev kadınını: itile-kakıla sömürülen
alnı temmuz pınarını çağrıştıran kız
bugün türküsünü söyle ezilenlerin
bedelini habire yanarak ödediğim
hayatın kahırlı sarnıcından
-kesinlikle erişemediğim sular kotaran-
isyancı keklikler uçur göğsümde
îdam sehpâsından ürkmüyorum ki
n’olur, tepetaklak bir dünya söyle
kınalı ve kanlı sarıldığım dostları söyle...
(): Mavi Dergi, Ağustos 2005, Sayı 12
48. SEVDAMIZIN GÖZÜ YAŞLI
a.
sevdamızın gözü yaşlı
kavgamızın yolu taşlı
yoksulundan varsılına herkes
bize karşı
bir kısık kandil ışığında
satır satır yazdık acıyı
civan ömrümüzü çürüttük
kan kustuğumuzu bile bile
kızılcık şerbetidir dedik
b.
övgüler düzdüğüm nazlı zülfüne
görüyorsun ya
vurulduğumuz söz zehir
rüzgârımız katranlı
kırılmaktan serpilmeye zamanımız yok
(): Karşı, Eylül 1991, Sayı 53
49. HÜLYÂLARINA YIĞARAK GÜZELLİĞİNİ
sen geleceksin o şehirden
mimiklerin jestlerin
inceliklerin gelecek
sen geleceksin o şehirden
çöl fırtınasına direnen ne zaman öpsem
kirpiklerin de gelecek
sen geleceksin o şehirden
ah, şiirlerden dem vurduğumuz gün doğumlarına dek
o vakitler gelecek
sen geleceksin o şehirden
hülyâlarına yığarak güzelliğini
(): "Eksik Kırlangıç" kitabımdan
50. DİNLE BENİ TENHÂ ÇOCUK
van gogh sarısı yalnızım benim
fuzûli celâllenme!
yanındadır ömre bedel
kabzasından zedelenmiş tüfeğim
bitik bakış
sönük sevda
akabinde târumar söz
tümüyle senden yana
sırra kadem basan arkadaşlar var
onlar da
yüzünde dağların tersinden fotoğrafı
teğet geçecek alnından turna kuşları
yüzükoyun sakladığın o hâtırâlar
sesinde esvâbında yankılanacak
heybende eski sirke ve ıslak mendil
ve çam kozalaklarının melankolisi
peşin sıra selvilerin, hazin günlerin
bilirim mahrûmiyet biricik mülkün olur
kırılır içindeki kehribar rüyâ
bir halkın hâfızası pıhtılaşınca
aksak gülüşüne kurban olduğum
eksik yaşamalı kardeşim benim
bilinmez ki kaç bin çeşit çözümsüzlüğün
yüzüsuyu hürmetine yazılıdır bu
devrik cümlelere sığınışların
nasılsa gıyâbında arbedeler çıkacak
ömrü ömre bedel van gogh sarısı
ve tenhâ çocuk!
öyleyse yepyeni bir düelloya hazırlan
epey yakışıyor sana hayata küskünlük
(*): "Eksik Kırlangıç" kitabımdan
5.0
100% (1)