Kasap önünde yalanıp duran aç kediler gibi olamam,
Tavus kuşunun da albenisi vardır ama eti yenmez,
Nü tabloları yapan ressam da,
Filmlerdeki en cesur pozların senaristi de olamam,
Olamam efendim, bu ayıplarınıza ortak olamam.

Kolunuz, bacağınız, yatağınız,
Kaşınız, gözünüz, dudağınız,
Etiniz, kemiğiniz, koynunuzdakiler de sizlerin olsun,
Bakmam, dokunmam, hayale dahi dalmam,
Ruhuma ihanettir bu.

Siz hanımefendiler!
Aşkla sevmesini bilseydiniz mantık evliliği yapar mıydınız?
Dediniz ki, rahatım, huzurum kaçmasın,
Elim sıcak sudan soğuk suya değmesin,
Adam benim değil mi şekerim,
İstersem parmağımda çeviririm,
İstersem idare lambasını yakar, gönlünü de ederim,
İyi edersiniz keyif sizin, ya sonrası?
Çocuklarınız sevgiyi, güveni sadece kedilerden
köpeklerden mi öğrenecek?

Siz beyefendiler!
Gücü parada gören fikir fakirleri,
Tohumları çürük soğan erkekleri,
Her bir şeyi satın alabilirsiniz belki,
Ama sevgiyi asla!
Güzele dair ne varsa her birini iğrenç isteklerinizle katlettiniz,
Kim bilir kaç günahsızın hayallerini bir gecede yerle bir edip,
Masumiyetlerin ırzına geçtiniz,
Gülen gözleri kör ettiniz.

Velhasıl bir zamanlar aşklar bir başka yaşanırken,
Sevilenin tebessümüne bedel dahi biçilemezken,
Şimdilerde zahiri sevgiler ayağa düşmüş,
Duygulara don vurmuş, aşklar bel altı heveslerde
aranır olmuş,
Kirlenmiş her bir şey, onları sizler kirlettiniz!
Meselâ nerede şimdi ince düşünceli eski kâtipler?
Yere mendillerini düşüren asil hanımefendiler?

Kendi dünyamda bir liman keşfettim,
Komşuları ağaçlar, kuşlar, bakir çiçekler olan,
Biz bize yeteriz, şimdilik kapalıyız efendim,
Her şey aslına elbet bir gün dönecektir,
Belki o vakit dönerim dünyanıza,
Elimde kucak dolusu şiir kitaplarımla.


Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
29/09/2017, 00.03, Isparta