1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1206
Okunma
Hiç öyle
Vatan kurtaran Şaban pozlarına girip
Büyük büyük kayalar yuvarlamana
Gerek yok koca kavuklum
Biz ne büyük konuşanlar gördük
Kamyon kamyon doluşurdu laflar
Ruhsuzluktan yıkılırdı âdeta
Şakşakzadelerin nefes soluduğu salonlar
Hani hızla giden otomobilleri
Ben götürüyorum böyle zannedermiş ya
Bazen içlerindeki sinekler
İşte aynen öyleydi
Dünya benim sayemde dönüyor sanan
Mübarek adamların(!) halleri
Onlar ki konuşurken mangallarda
Bir avuç kül bırakmazlardı
Her daim hakkı, hukuku ve adaleti
Ağızlarına almadan yapamazlardı
Ancak geldikleri günden gidinceye kadar
Söylediklerini hiç yaşamazlardı
Hemen her gün çınlatırken gök kubbeyi
Ayetler ve hadislerle besbelli
Dilleri manada gönülleri maddedeydi
Bundan böyle binlerce gariban
Sanki hiç yokmuş hükmündeydi
Oysa ne çok kardeşlikten söz etmişlerdi
Nihayet, ceplerini doldurup gitmişlerdi...
Sözün de bir kredisi vardır dostum
Biter bir gün bunu unutmayın
Bırakın artık koca koca laflar etmeyi
Bir de al gülüm ver gülüm demeyi
Şayet boşaltırsanız kavramların içini
Maskara olmaya başlarsınız ona buna
Çünkü tuzu kokutursunuz sonra
Dokundukça kirlenirsiniz suya sabuna
Mesut ÖZÜNLÜ
Öncelikle otuz yıl önceki kendim gibi büyük laf etmeyi sevenlere…
Yalnız salt dini bilgiyle bütün sorunların hallolacağını zannedenlere…
Bilgi sahibi olmanın fikir sahibi olmadan öncelikli olduğunu bilmeyenlere…
Eylemsiz söylemlerin sadece kavramların içini boşalttığını göremeyenlere…
Sadece dini bilgi sahibi olmanın kendilerine ayrıcalık kattığını vehmedenlere…
5.0
100% (1)