Altınbahar

Her sonbahar geçmiş zamanlarda kullanılmış sözcükler dökülür dudaklardan,
Kışa yelken açan o umarsız yaşam.
Sesini rüzğarlara bırakan sessizlik
Kabuğunu kıramayan hüzün, önyargılı bir bekleyiş!
Ve kabuğuna sığamayan o depresiv döngü.
Birşeylerin ruhlarda tükenişi ve yeniden yeşermesi
Bir yol ayrımında hisler aynası
Olması gerektiği gibi yani oyun devam ediyor.

Kırık dökük kol kanat,
Yaklaşıyor günbegün ruhun yaprak dökümü
Elle tutulan, gözle görülenin dışında her şey
İnsanı yaralayan umutsuzluklarda göç ediyor kuşlar
Onlar içgüdüsel gidiyorlar vuslata
Takıp takıştırıp sinesine ince gülleri.

Bitmiş hasata, solan çiçeklere aldırmadan
Kış çimenleri yeşermeden
Düzmece bu varlığın varlığı
Kılı kırk yarıp sönmüş ateşi yaşamın
Kimin umurunda ayın ince çizgisi yazdan kalma yıldızlar sere serpe
Ağustostan gün çalmış gün..

Ah suya düşmüş! Yaşam koşulları bekleyişi
Bir başka bahara ekilen izdüşleri yelken
Dilisürçen eylûl karşıla sombaharı
Altı üstü bir öpümlük serüven zaman
Kaşla göz arasında tükenir ömür dediğin..

Nurten Ak Aygen
12.09.2017