12
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2621
Okunma
ve isrâ’fil üfledi sûr’a…
büyük umutlar ektiğin küçük adamlar
nasıl taşır dağ kadar bir yükü nasıl
n/isyanın kor alevinde h’arlanmış
hangi söz söndürebilir yanan bir bağrı
hangi vicdan lal bir ahı
hangi kefen örtebilir bir kundağı
bu kan’sızan şehirler gayyasında
göğü çalınmış güneşin çocuğu
dilimizi kanatan
kalbimizi kanırtan
bu kısalan yollar
sönen güneş, solan gün
bu putlar, bu mabed kimin?
oy sa ki
yıkılmadan, elif gibi…
sökmeliydik ş’afak/tan önce içimizde/kini
fırat boylarında asiye
anzilha’da zeliha gibi
setrolunmuş Kaf Dağları ötesinde
bir varmış bir yokmuş deyi
nekahet devridir bu serencam
ne vicdan sızısı, ne hicran yarası
aks ederken
incir kuşlarının sedası mostar’da
bağdat’ın kara yazgısı
içimizde lâl küheylan n’azarı
oy sa ki
güneşten çalınmış şu kızıl ş’afak
fon dipleyip içilen ömür
bir kürek, bir kazma mesafesi
soruyorken iblis
arakan neresi, gazze neresi…
5.0
100% (18)