44
Yorum
48
Beğeni
4,9
Puan
5231
Okunma

Hardayım,
Hazandayım,
Sükûtunda azabın
Gazabındayım…
Berdevam,
İçim içime sığmaz;
Alaz alaz, onulmaz.
Menşei, meşrebi; ecnebi…
Uslanmaz, girift, maraz,
Natürmort, flu tonlarda
Kuzguni siluetler geçerken belli belirsiz,
Bıçkın – esrik - pejmürde
Bir temayül, bir tahayyül, bir nazar
Vira esen şu yelde, şu boranda…
Dem vurmakta anbean,
Bir alacakaranlık kuşağında
Ve kardelen kararında, muttasıl
Bir te(m)enni, bir te(m)enni dilimde.
Haspa akşamların zül peşrev sesi,
Mülteci sırlar fısıldar Zamân-ı atîden.
Her telakki yabancı, utanır kesretinden.
Bir ses ki aşar eşiği,
Gazel döker, güz vurmuş seherinden,
Sırrını ifşa eden bin bir hercai bahar.
Kuşatılmış çepeçevre, dört koldan.
Depreşir de; bir özlem ki bir özlem…
Bakır rengi akşamların gurubu
Zikrine tutulur, şavkında yürür;
Nagehan, sessiz, s/ağır.
Tek dileğim, te(m)ennim;
Bir kuşluk vakti, er erken,
Bin feveran, bin hezeyan, bin sanrı
Sorgularım dayanmadan kapıma.
Tutulmamış ahitlerim,
Sırıtkan umutlarım.
Hazan giyinmiş mevsimler
Dökülmeden yaprak yaprak…
İhram kuşanmış gamzelerde tebessüm,
Zekarette bin bir niyaz, bin arzu.
Müebbet yemeden hükümlerim,
Şavkı vursun mahpeyker suretinin;
Çılgar gibi söğürten
Son gün dönümlerinde…
Şiirime ses olan suskunbiradam (Turgay COŞKUN) a teşekkürlerimle...
5.0
98% (49)
2.0
2% (1)