Durulmamış öfke uyuyan güzellik.
Yırtık dil, kurumuş dudak, alıp saklasak
Parçalanmış benlik ki, ben değil kimlik..
Üstelik haklı olan hep o kalitelilik
Kepazelik anlayacağın, biraz da hinlik.

Yok, olmaz, olmayacak, olmamalı olmak
Yaram üşürse?
Avuçlarım kanarsa umursamazsınız
Yaşlı bilgeyi kim sevecek, kim öpecek gözlerini?
Bin yıllarca tarih taşımaz, yazmaz kitaplarca..
Uyumaz, uyandırmaz, kandırmaz nefreti
Ve kan durmaz, sonra gelsem olur mu?
Şimdi yaşamalı "fakir ama gururlu kız"!


Neden yaa, niye, ne için deliriyorsunuz?
Aklınızla sevemiyor musunuz
Çirkinlikleri?
-bak güzelim o iş öyle olmaz!
Doğrusunu ustasından öğrenmeli..
Kırık parmaklarla tutamıyorum kalemi
Kağıtla halleşemiyorum nicedir
Zorlama yorma yıldırma..
Yoksa..
Öldürmeyi yaşatmaya tercih mi ediyorsunuz?


Bir sevgi degil binlerce sevgili kahramanlarımız
Ne kadar, ucuz, ucube ve pahalı masallarımız
Kırk yamalı, yalanlı dolanlı
Biraz kıvırtmalı, bolca heyecanlı

"Gözleri aşka gülen, taze bahar dalıyız"

Ya içim?
İçime sığmayan, dışımda kaybolan içim?
Yoksa ben, yoksa ben..hayır, hayır!
Henüz aklımı yitirmedim..
Güne düşmüş, rezil bir magazin de değilim.
Çünkü..çünküsü yok bu işin, yok!
Dağılmış ahmak budala aptal, belki biraz çatlak
Belki şaşkın, belki uykusuzluktan yada, ya daa
Ne bileyim işte..
Varlığına şahit olamamış bir ’hiç’im.


Yoğunluğun, yorgunluğun, karmaşanın, koskocaman bir boşluğun dili..//
Susalım mı?


Dilruba Emine Genç 29 Ağustos 2017 /06:40