4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
754
Okunma
bu kuşlar ne anlatıyor...
onlar
bildiğim heveste değil
tenlerine uğradığımda geçmişten bir yazgı
eski halette...
gezinirken o ülkede
kayıtsız gözlerim
ki,
ömrün yatağına batan yorgunluk yığını
üst üste...
bin atlı akın ruhumu bulandıran
şehre gül/lale yağarken
kalbimin kubbesinde iklim
sanadır huzur/um.
gece yarısı yazıyorum bu şiiri
uzun rüyaların ölen saatleri altında
kıvrımlarıma dolandıkça hayalde tenhalık
daha çok özlüyorum seni
hamle atsın gürültüler çelikten
kanatlarıma..
bir açıp
bir kapanan perdeler ağarırken dağlarda
duyar mısın sevgili yeni bir günün sesini
ileri...
ilah olduğunu anladığım varlığın
son haddesine
iç aydınlığıma vur şehri
kötüyü düşünme
Ben bir’im.
aynada yürürken geçmiş
şüpheyle doldurma yolları
küreğinde uçurum sandığım boşluk
zihnimi burkma
gözlerim dolu
kim
üzdü seni en tatlı hayaller içinde
sonbahar bitsin hayırlısıyla
düşüncemi felç eden çelişki
hüzün ihtiyarları
özlesin ölümü..
elini uzattığın lahzada eşlik edeceğim sana
korkma ötekiler değilim
biraz bugün...
5.0
100% (9)