15
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
748
Okunma

günlüklerim bulutlu diyecektim
çiçeğin üstünde sinek pisliği arar bura insanı
gamsız otururlar kuruttukları ağacın altında
yapma çiçekler koyarlar havasız ortamlara
unutulur bülbülün sesi, gülün kokusu rengi
kat kat dürerler defterlerini
tepelerde tek tük ağaç görünür nedense
görünmez küçük ayak izleri, küçük kaynaklar
her dağ kendi türküsünü besteler
kaç aşığı besler bir türkü
sürüsünden kavalından büyüktür köyün çobanı
yalnız kendi bilir gidilmeyen yolu, açılmayan kapıyı
bir ağadır hayat, tepeden yükselen eşkıya güneş
günlüklerimde yalnızlığı eşecektim
bir el kalem tutup yazmazsa
kâğıdın benzi atık yalnızlığı
bir gülümseme nasıl yazılır deftere
çaresizlikten üşürse ayak, el
nasıl gel derim olmayan sevgilime
gel birlikte şarkı söyleyelim
çok zor eski bir defterin arasında
kurutulmuş gül olmak..
24. 08. 2017 / Nazik Gülünay