23
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1298
Okunma

Bir şair kenarda, ağlıyor amma
Gözlerde ki yaşın, sırası değil
Figanı yüreği, dağlıyor amma
Ağlamanın yeri, burası değil
Baktım kararlısın, aşkımı rette
Bana da teselli, vardır elbette
Neler düşer dilden, gözümde tütte
Bu yara sevdanın, yarası değil
Bu sevda kentimin sokaklarında
Sensizlik hâkim yar, şafaklarında
Dertle doğan günün, inaklarında
Şu sevdan gönlümü, vurası değil
Köpüren dalgalar, vururken dışa
Terk etti ne yazık, beni de neşe
Çekilir diyorlar, her gelen başa
Merhemin yarayı, sarası değil
Gamze de dolanır, tatlı gülüşler
En güzel nağmeyle, kalbe doluşlar
Yürekte göllenip, abat oluşlar
İnan ki gözünün, karası değil
Nasıl da özlettin, gülü, gülşeni
Gözlerimde, kaybolurdun sen hani
Sen de benim kadar, sevdin mi beni
Bu aşkın haykıran, narası değil
Sakın ha sitemin, bana olmasın
Kavrulan şu gönül, hasret dolmasın
Beni sevdiğini, kimse bilmesin
Şu zaman koşuyor, durası değil
Doldurdum yüreği, aşkın hasıyla
Besteler topladım, bülbül sesiyle
Hele hele seni, bir başkasıyla
Vallahi gözlerim, göresi değil
Şu şehr-i İstanbul, ederken nazı
Boğazda bir dolan, alırsın hazzı
Güzeldir her mevsim, baharı güzü
Cananın kaşının, arası değil
Söz sözü, göz güzü, sende bulurken
Seven sevdiğine, hasret kalırken
Deli gönül yine, demir alırken
Huzurun limanı, şurası değil
Dönüyorsun yine, boynunu eyip
Asumandan yıldız, misali kayıp
Sevda torbasından, şansıma deyip
Çektiğin, aşkının, kur’ası değil
Fırtınalar dinip, acılar bitsin
Yarınları için bir dilek tutsun
Lüzumsuz, azat et, salıver gitsin
Bu gönül bir yerde durası değil
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
96% (26)
4.0
4% (1)