0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
963
Okunma
21. YÜZLEŞME ZAMANI
şimdi yaralarımızla yüzleşme zamanı
yana-yıkıla, döküle-saçıla yüzleşme zamanı
ebû cehil soyundan herkes öğrensin bunu
nurtopu gibi cümlelerle konuşma zamanı
ah, ben senin ömrünün bin dokunaklı öyküsüydüm
dağ-başlarında söylediğin türkülerin bağımlısı
ah, ben senin acılarının biricik törpüsüydüm
yetimliğinden ayrıcalıklı güvercinlerindi aşk senin
şırıltısına sözlerinin, bakışlarının gölgesine
kanadıkça kanayan dağ çiçeğiydi
hayatının en başat imgesinden vurulmuştum
al bu dediğimi iliştir şimdi dalgalanışına saçının
rüzgârlandır bu dediğimi savur elinden geldiğince
ıssızlığın volkan ağzı olsun ömrüme
(): BirNokta, Haziran 2012, Sayı 125
22. DARDA BIRAKIR ONLARI
darda kalır silâhların tüccarı
barışçılık ülküsü güçlendiğinde
darda kalır umutların tüccarı
sevdalanmak güdüsü güçlendiğinde
çiftçinin ektiği buğday
işçinin döktüğü ter
ve rüzgâr
ve gözyaşı
gülümseyiş
darda bırakır onları
bir zindanın deliğinden
bir buluta baka baka
çın çın çınlayan ses
darda bırakır
ve ressamın binbir rengi
müzisyenin notası
bağışlamaz
silâhlanıp umudu vurmaya kalkışanı
(): BirNokta, Kasım 2012, Sayı 130
23. SELÂM OLSUN YEDİ ASKI ŞAİRLERİNE
1.
ey, imrülkays!
dünyadan sürgün edilmiş ruhuna sor bakalım
çölden daha büyük ne var cihanda
deve derisine yazılmış şiirlerden
daha muhteşem, daha muhkem
ne var, ne dolaşır, ne ayaklanır
ömrünün hep hırpalanmış atlasında
2.
ey, tarafe!
sevgi nedir, onu yazdın
çatlasan da susuzluktan
o yakıcı rüzgârdan
vazgeçmedin gene de
kumlarla kurumlandın, seviştin
tabiatın bahşettiği acıyla
3.
ey, haris!
yiğitlikse yiğitlik
gösterdin bunu
şiirin iffetini korudun
çölde serap oldun
devede kitap
hakikatler uğruna boğa gibi soludun
4.
ey, amr!
övünürken yücegönüllüydün sen
yerinirken de öyle
bahar bahçelerine benzerdin tıpkı
-zemherîsiz, ziyansız-
gönül lehçelerinde
kuru ekmeğini yerken ve giyinirken
5.
ey, ahtare!
sus biraz
çöz devenin ipini
semerine gül bırak
sonra sen git
deven gitsin
arkasından öksüz bir çocuk gibi bak
6.
ey, zeheyr!
çöl senin alfabendir
dinindir îmanındır
ve de ülkendir
arapça’da, türkçe’de
yani ki insanca’da
kum senin efendindir
7.
ey, lebid!
arabistan ne yanda
ne meyandadır ölüm
-sağındaki meleğe sor
solundaki meleğe de-
neyle harlanır hasret
aşkistan bağlarında
---
Not: Yedi Askı Şairleri’nin (İmrülkays, Tarafe, Haris, Amr, Ahtare, Zeheyr, Lebid.) şiirleri, İslâmiyetin doğuşundan tahminen 70 yıl evvel (Câhiliye döneminde) yazılmış şiirlerdir.
Bu şiirlerde, Arabistan yarımadasındaki göçebe hayatın ayrıntıları, aşk ve savaş izlekleri, çöl ortamından kaynaklı güç yaşama koşulları dile getirilir. Bu şiirlerin içeriklerinde: sevgi, yiğitlik, övünme ve yergi de vardır. O dönemde yazılmış şiirlerden sâdece yedisi, deve derilerinin üstüne yazılmış ve Mekke’deki Hacerü’l-Esved’in üzerine asılmıştır.
Ben buradaki şiirlerimi, onları, evrensel şiir zincirinin önemli ve yadsınamaz bir halkası olarak benimsediğimi göstermek için yazdım.
(): BirNokta, Ekim 2012, Sayı 129
24. KÜLDEN ŞİİR
1.
sorduk: geyiklerin boynundan başlarmış akşam
ağlasak: alkoller üstümüze kapanacak
ağlamasak: hiç kimse onaramıyor kendini
biz yolcuyuz, onlar hancı, sizler nereye
biz gideriz, gövdemiz de gelir bizimle
gördük: çöl ve vahâ da gizlenirmiş utancından
konuşsak: karman-çorman anılar canlanacak
konuşmasak: çözülmüyor sevişmelerin şifresi
biz gülcüyüz, onlar ağaç, sizler nereye
biz gideriz, kalbimiz de gelir bizimle
bildik: kum ve lâle yetesiye kedermiş
yatışsak: yüzümüzü yarasalar basacak
yatışmasak: alnımızda haydut lekesi
biz selciyiz, onlar yağmur, sizler nereye
biz gideriz, fikrimiz de gelir bizimle
2.
"öldük ölümden bir şeyler umarak" (x)
"bir büyük boşlukta bozuldu büyü"(x)
âyetlerden daha fazla bozlaklarla gömün bizi
biz külcüyüz, onlar ateş, sizler nereye
biz gideriz, nefesimiz gelmez bizimle
(x) : Cahit Sıtkı’dan iki dize
(): Berfin Bahar, Temmuz 2012, Sayı 173
25. DUYARSAMA
çâresi yok
göçmüş bir kuş bulacaksın
artık göğüne
duru suyu kaynağından
yeşili yaprağından
öpeceksin
bir duyguda titrerken alev
var-gücüyle çağırırken sözü
hop oturup hop kalkarak düşüneceksin
onca ses arasından
bir mazlumun sesini
cımbızla seçeceksin
hangi hayâlettir örseler seni
yöneltir bir zürafanın ıpıssızlık boynuna
bileceksin
elifi elifine yazdığın öfke
zülfünü zülfüne değdirdiğin aşk
kadar direngen büyüyeceksin
çâresi var
geçmemiş bir kış bulacaksın
kanamakla hayat bulan göğsüne
(*): Temren, Eylül-Aralık 2012, Sayı 10-11