9
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
1061
Okunma

önce yoktu elleri yüzü ve ağzı
cenin bile değildi öncesi
yanık türküleri kim söylerdi ovada dağda
kurtlar boğar mıydı kuzuları yine bilmezdi
öncenin öncesiydi, annesi daha kızdı
su çekerdi çukurdaki kuyudan
şarkıya başlasa ankara radyosuyla
tek katlı evin önündeki dut ağacı, çalılar
dikenleriyle gerinerek kurban tepe dinlerdi önce
önce yola çıkardı annesinin annesi
dedesi ağzını açmadan daha sabahın seherinde
karyolasının yanındaki konsolda, hazırdı kahvesi
önceydi istenmesinden annesinin
babası daha sevda mektupları yazmadan
dünya önce dönüyordu ilk önceden daha
ay önce kocaman sararıyor, önce tırmanıyordu uzak dağlara
kadınlar önce eğiliyor erkeğin önünde önce duruyordu
önce sopası yoktu ki Allah’ın indirsin boynuna
önce kendini görenlerin.. önce dur bekle desin
önünden geçenler var uzağı daha net görenler
sel gelmeden bent yapanlar
önce yürüsün arkana alma gitsin önce
belki bir gül dikerler önce kuru toprağa
su getirir değirmenden buğday öğütürler önce
yüzü güler bahçelerin önce meyveler büyür
önce bir zerre bile değilken annen bile
önce askere gitmez evlenir yetimle
büyük babandan önce dede
beklemez diğer gençleri gibi vatanın
yazılır önce, gönüllü askere
atlı süvaridir önce girerler İzmir’e
önce düşmanın üstüne nasıl gittiğini görür Atatürk
madalya takar dedenin göğsüne
İzmir’i yakarak kaçar yunan, öncesinde öçlerle
önce diyordum sen annenden doğmadan önce
bahçe ekerdi annen, inek sağmadan önce
senin için alındı inek taze süt iç diye
önce çirke bulaştı annenin eteği
seni kucağına alıp sarıp, sevmeden önce
tek sen vardın, kardeşlerin yoktu önce
kimini sırtında taşıdığın, kiminin altını temizlediğin
önce küçük bir anneydin
daha anne olmadan önce
önceyi unuttu hepsi
silindi önce, görülmedi
sonrayı doğurdu!
10. 08. 2017 / Nazik Gülünay
( Sonra olursa önce de olur. Hicran Aydın Akçakaya’nın şiirinden ilhamla.)