2
Yorum
14
Beğeni
4,6
Puan
1092
Okunma

"Ey zaman içersinde direnen bir zamanın yüzleri! Önce genç bir yüz olarak hatırlanan, ardından gittikçe daha silikleşip derinlere kayan, böylece de ölümden sonra artık yüzü oluşturan bütün çizgilerin ötesine geçip, neredeyse sonsuz bir manzaraya dönüşen anne yüzü. ’’
Vergilius’un Ölümü- Hermann Broch
Kent sürgünü ayak bileklerimden yakalıyorlar beni
okuduğum kitapla yargılanıyorum
Babasına rahmet okuduğumun feleği ne de güzel döndürüyor sizleri...
Elleri karnında
Tam göbek deliğinin çukurlaştığı yerde
Sancılıyor dünyanın bağırsakları
Dün gördüm dedim ya ölümü
yalandı
ertesi gün de gördüm
Ve yarında göreceğim
Ertelene bilecek şey değil ki ölüm
eğreti duruyor ağzımda yaşamak.
Payıma düşen ne ise
hışımla tıktım ağzıma
parmaklarım yağ içinde.
Sigara zararlı dediler iki paket içtim
alkol bütün kötülüklerin anası imiş.
Kim anasını da alıp gitti ise ona sorun bunları
Yazmaktan da usandım
Utandım uyandığım çağdan.
Pandoranın kutusundan daha çok kokusu ile ilgilendiğimde
doğru
Ve hatta promosyon olarak yanında verilen
Dokuz doksan dokuza bir adet Truvalı Helen posterine
bakıp bakıp gülümsüyorum ara sıra
tahta kurusu dolu bir gün daha.
Herkesler bağırıyordu
Sırf sporcular güzel vücutlu diye voleybol izleyenler dahil
hurra
hep bir ağızdan
ölüm isteriz.
Yetmedi mi dedim
biraz da yaşatmayı denesek
yetmemişti
yetmez di
Zaten annem de ölmüştü bir zamanlar
bana neydi...
5.0
91% (10)
1.0
9% (1)