0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
946
Okunma

Öğle yemeği yiyeceğimiz bir saatte, aniden bastıran kum fırtınası, bütün açlık hissimizi ortadan kaldırdı. İl defa yaşıyordum böyle bir olayı. Hani kıyamet günü herkes bir yerlere kaçışacak derler ya, Kıyamet günü gibiydi her yan... köşe bucak koşan kaçışan insanlar, sanki herkes kendi canının telaşına düşmüştü, gündüzün tam ortasında uçsuz bucaksız çöl, aniden kırmızı ile karanlık arasında kalmıştı. O gün yazdığım aşağıdaki dizeler elime geçti ve sizlerle paylaşmak istedim.
On ikiyi gösterirken saatler
Önce gökyüzü kızıla boyandı
Toprak uyandı, kıyam’a kalktı…
Gözler görmez oldu az ötesini
Kaçtım odama, nefesim kesildi, bunaldım
Dışarı çıktım boğuldum, koştum
Sığınacak bir yer aradım, arandım durdum
O, an!!!
Bütün rengi değişti dünyanın, kıp kızıl ve karanlık
Sanki kıyamet…
Ellerim, ellerim ve benim ellerim
Kum ve toprak..
Gözüm toprak, ağzım toprak, kulaklarım toprak
İşte ben böyle bir günün tam ortasında delirdim
İşte o, an ellerime baktım, delirdim
Benim iki elim, benim ellerim, tutuldu dilim
Benim iki elim, birden deli
Benim iki elim, bir delinin elleri…
Ekrem SAYGI
Eylül 2012 Irak- Necef