2
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
883
Okunma
sen kedileri okşardın
ve kalbin tarifsiz büyürdü
benimse martılardaydı hep aklım
kıpkızıl bir gezegen gibi
konsan diyordum omuzlarıma
bir düş günü
belki de bir çift sigara yakardık
uzunca bir kordonda
yeni çıkan kitaplardan söz ederdik
dergilerden belki de
belki de bodrum katındaki Max’den
hani Liesel’e doğum günü için kavgam kitabının sayfalarından-
on üç sayfalık "Haraççı adamı" yaratan
sonra dalgalara gelirdi sıra
kıyıları bir güzel döven
ve rüzgara belki de
saçlarını yüzüme gözüme iliştiren
ipince bir sağanak gibi
sen kırılan her dala ağlardın
bense biraz daha tutumluydum bu konularda