0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
880
Okunma
bir ateşin alevinde yanıyordu
bir mutluluk
bir yaşam
bir özlem
ve bir umut
çırılçıplak bir cesettim
üşüyordum
kan kaybından ölmekten beterdim
yürek-sizdim
utangaç bir şiiri kokluyor-dum
yaprak dökmesinden korkuyordum
solmasından korkuyordum
nefesimle kokluyor-dum
avuç içimde saklıyordum
bir umudu saklar gibi
yağmur yağsın istiyordum
ama içimde nehirler coşmuştu
sel almış yüreğimi
boğulmak üzereydim
belkide ölmek
belkide en güzel ölmek bu olsa gerek
bedenim ölü
ruhum ölü
gözlerim, hislerim, tenim ölü
sanki yüreğimde bir lanet vardı
laneti çıkartmaya çalıştıkça canım yanıyordu
etimle tırnağım arasına sıkışmış
yüreğime ateş düşürmüş
kocaman bir lanetti bu
gizlendiği yer sır
verdiği acı sır gibiydi
toprağa düşen bir yağmur damlası kadar yalnızdım
milyonlarca damlanın arasında
milyonlarca kez acı çekiyordum
her toprakta bir çiçek boy verir
her çiçek bir şiirde güzeldir
mavi bir gökyüzünü
laciverde boyadım
içimde bir ceset
maktulünü arıyor
sırtımda bir el
yüreğime kurşun sıkıyor
şimdi senin canın acımasın diye
ben kendi canımdan vazgeçiyorum
belki bir gün bir şiirde karşılaşırız
ve orda bir ölünün elinden tutarsın kim bilir
ibrahim dalkılıç
18/07/2017
23:46 izmir
5.0
100% (1)