ne oldu sana sevgili
yüreğimi okşamayı mı bıraktın da
elinde taşla geziyorsun
ne ooo yüreğimi taşlamaya mı niyetlisin
bırak artık niyetini
ne zaman vereceksin yüreğimin diyetini
elinde taşla dikilmiş-sin karşıma
eğer niyetin yüreğimi taşlamaksa
tereddüt etme, savur taşı
yüreğimle beraber kendini de taşlarsın, fena mı?
hani sevdiğindim
hani huzurundum
ne oldu da bıkmış bir surat çekmişsin yüzüne
korkuyorum, o delice bakışlarından
hani taşlaman neyse de
beni seven kadına ne oldu
göremiyorum artık o eski sevgiliyi
şimdi o sevgili
elinde taşla sanki düşmanını taşlayacak gibi
eskiden bir dakika bile ayrı kalmaz iken
şimdi aramızdaki uçurum mesafeleri ne!??

uçurtmasını rüzgara kaptıran, bir çocuk gibiyim
yüzüm de yaş, yüreğim de taş yaraları
ipini tuttuğum her şey koptu
ne yana gitsem, uçurum deryaları
uzanmışım taşlanmış yüreğimle
yalnızlığıma tüküren, şu duvar bile ne asil
yaptığı işle en azından övünüyor
sen ise sevgili elinde ki taşla gez iniyorsun
bir marifet gibi
olsun elinde taşta olsun
ama o yüzündeki masumiyet değişmesin
ister yüreğimi taşlayan ol
ister sokaktan geçerken kapı zilimi çalıp kaçan çocuk ol
çünkü ben seni çok seviyorum

#Peryasiz