4
Yorum
31
Beğeni
4,9
Puan
1763
Okunma

Çok bekledim seni
Çok değiştim; elim, yüzüm, gözlerim
Bana kavuşmayı anlat uzakların kör toprağından
Anlat ki bir daha yazılmasın hiçbir şiir
Anlat ki beklediğime değsin sesin
Değsin ve incitsin bir bir yaralarımı.
Fesleğenler unutuldu, pencerelerin hasret şahitliğinde
Karanlığın kabilesinden ayrıldı zaman
Kanayıp durdu yalnızlığımın kuyusunda su
Oturup ağlamak da dokunuyor artık
Saçların ömrümün isyan kavı, beyazın gül sesi
Ve ben seni çok bekledim
Çok değiştim; kalbim, ruhum, aklım...
Öyle dinç, öyle kavi kalmış ki aklımda
Yüzünü buruşturup yüzüme attığında
Kime baksam gözlerim eksiliveriyor
Karanlık deli bir anne, yanık bir nida
Ne körüm ne de bilinçsiz bu uğurda
Çok bekledim seni, öyle eksik öyle kopuk
İti bağlasan durmaz bu kahırda.
Çok bekledim seni
Kol gezerken gecenin mahreminde sakat fikirlerim
Adımı hatırlamak için adına iliştirip sürdüm
Kahrımın topal atını
Aklımın çürümüşlüğü bir garip imge şimdi
İçinden çıkamadığım
Faydasız azıklar yükleyip bıçağın kör sırrına
Keskin yüzüne onurumu bağışladım
Bağışladım seni de kendimi de
Seni bana verip sonra unutan kentimi de.
Seni bekledim
Gülüşündeki sabahı zincirledim yağmur şarkılarına
Bekledim, herkes döndü geriye
Hep kar kış, hep bir yas havası soluğumda
Dönenlere adaklar sundum sayrı uçurumlardan
Çiçekler kopardım, bulutu sürdüm yazgılarına
Sen gelirsin diye bir umuttur şuramda
Yenilmişliğime küsüp dururum.
Nedim KARDAŞ
5.0
95% (21)
3.0
5% (1)