0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
834
Okunma
bazen bir şiiri sen diye okuyorum
bazende bir şehri sen diye adımlıyorum
sanki yasak bir şiirden geçiyorum
terk edilmiş bir şehirde seni arıyorum
karanlık bir zamandan geçiyorum
ne sen varsın bu şiirde
nede bu şehirde ben varım
bazen seni çok özlüyorum
bazende çok nefessiz kalıyorum
boğazım düğüm düğüm oluyor
gözlerim yağmur olup akıyor
sonra sırılsıklam ıslanıyorum
bir serçenin ürkekliği üstüme siniyor
ve ben çatlamış bir toprakta
kuruyan bir karanfil dalıyım
toprağı kuruyan bedenime sarılıyorum
içimde binlerce sen var
içimde milyonlarca kez seni seviyorum
ve milyonlarca kez sen yoksun
ben santim santim eksiliyorum
şimdi içimde bir çöl rüzgarı
kimliksiz seviyorum seni
dilimde papatyanın son çırpınışı
ve bir kelebek ömrü kadar suskunum
yüreğim kırılmış bir cam parçası
seni andıkça içime batıyor yalnızlığım
en çok gökyüzünde bir buluta sarmışlar beni
yıldızlar seyrediyor çaresizliğimi
ve gri bir bulutun ağlaması içindeyim
sonra kalbime sarıyorum seni
kalbim ne kadar sen d/olmuş
ne kadar seni içine iltica etmiş
ve ne kadar kendine mülteci kalmış kalbim
kalbim bir karanfilin titreyişinden öpüyor seni
bir diken kanaması içimde
ve binlerce özlemden geldim sana
bu gece milyonlarca kez seviyorum seni
hiç duymasan da
hiç görmesen de kalbimi
kalbimle sarıyorum seni
kalbim gri bir bulutun arasına sıkışmış bir yıldız gibi
kaldır başını bak göğe
bak nasılda seni seviyor
içimde illegal bir şiir var
kalbimin sınırlarını ihlal ediyor yine
hadi can içim
saçlarını ört yüzüme
seni milyonlarca kez saçlarından seveyim
içimde kimsesiz bir çocuk var yine
bana bir çocuğu sever gibi sarıl
sonra ellerimden tut sıkıca
Bu şiiri birlikte yürüyelim
çünkü bu şiiri sensiz yürüyemem
ibrahm dalkılıç
21/06/2017
23:15 izmir
5.0
100% (2)