37
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1661
Okunma

azgın. arsız. pervasız
tuzlu tuzlu su’sunuz
kulaklarım yosun tuttu
lütfen artık susunuz dedim bir gün
ve sustular. ohh!..
ölüme şev bir sükûnla yer değiştirdiler
yıkıl söylediler kocaman kentlerime
ücra bir kasaba eylediler kalbimi
meydanını dilsiz panayır.
hayır hayır mevsimle ilgisi yok
o’nun da bilgisi yok
aşktan öte bir şey bu. huzur...
ense köküm bile mutlu
anlıyor musunuz
ki benim başım rüzgar almıştı bir yaz günü
ebemin canhıraş nefesinden
o gün bugündür üşürdü siyah saçlarım
aşklarım olurdu yeminlerim olurdu
solardı ellerim gökyüzüne sorarken
benim de babam olurdu ara sıra
sıra sıra yaram olurdu o vakit
ölürdü sonra
babam birden ölürdü paldır küldür
salaş bir yağmur başlardı
annem gelirdi ak geceliği kefen tonu
büstü başı toz toprak
feryatları çırılçıplak ayakları çekingen
bir yaprak derdi kızım
bir yaprak üstüne damlattıydım ben seni
adını jale koyduk diye değil
ağustostu sıcaktı inan o yüzden
dururdum öyle taş gibi
ama annemdi
istemezdim
üzülmesindi
annemdi
süzülürdü bir şeyler
gözlerimden yaş gibi
susardım
zaten kalmamıştı kemiğinde
bir parçacık bile ten
annemdi
daha fazla yüzülmesindi
cansız. yâr’sız. zamansız.
usul usul su’sunuz
yanaklarım yosun tuttu
lütfen artık susunuz dedim bir gün
ve sustular. ohh!..
fenebrelerle türküler yer değiştirdiler
tenorlar çok yanık söylediler
çığlığımın bilmediğim yerini
soprano eylediler
avuçlarımın içini nonet.
evet evet mevsimle ilgisi var
o’nun da bilgisi var
aşktan öte bir şey bu. erinç…
tırnak uçlarım bile kutlu
anlıyor musunuz
JD
fenebre: italyancada cenaze marşı
nonet: dokuz çalgı için yapıt, dokuz çalgıdan kurulmuş topluluk