1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
878
Okunma
Sözden saçmalar var ciğerlerimde
Ömür boyu taşıyacağım
Ellerimde ki nasırlar gibi görünmeyen
Hani çıkarmayı denesem
Bardaktan taşar gibi boşa geçiyor zaman
Isınmayan havalar gibi bir şey bu
Islaklığına sitem...
Bir pazar sabahından akşamına doğru
Yalnızlığın cirit attığı odada kendine baba olmak
Çözülmeyen bir şifre gibi yoklamak hafızanı düşlerden
Düş mü hayal mi derken
Pencereyi açıp kelebeği dışarı salmak
Odacının kuruttuğu iki çiçekten sonra tek kalan
Tek kalanı gazoz şişesi ile can suyu vermek
Yaşatmak için değil mi yaşatmak hani
Yarına taşınmak gibi...
En çok sevdiklerimden tükenmez kalem
Üçünü bitirdim parmaklarım bile konuşur halde
Saydırıyor suskun bir tavırla kim anlayacak ki
Az önce Yukarı Caminin imamı çağırdı
Tercümem Mehmet Refikten gidemedim
O da Kemale ermiştir artık
Oysa beni hatırladığın da yaşlan/mazimi bilir
Bu günlerde çok moda ihtiyacımız olan olmayan
Gözün kör olsun talih diyeceğim bir elde ben biteyim.
Bizim şu Çaycı Cemil
Bir çay istediğimde iki getirmeye alışmış (Gelen olur)
Bakma gülümsediğime neden bilmiyorum gözlerim terli.
5.0
100% (6)