3
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
1180
Okunma
sigarayı tersten yaktıran bir an ın geniş zamanına dalıyorum
seninle karışık ben ve biz yağışlı bir havanın altında
çıkmaza düşmüş hüzünlü bir sokağın
çaresizliğinden
derin bir nefes çekiyorum içime
köşe başları
kötü yola düşmüş umutlardan en az üç adet doğurmayı emrediyor
sonrası kısır
sonrası döngü
sonrası
fikirlerde nasır tutmuş 3. köprü
çıkmaz sokakların ayak değmemiş kaldırımlarında
karo taşları arasından baş kaldıran haddini bilmez çiçekler
ezilmemişliğin verdiği cesaretle
balta girmemiş orman olma hevesinde
yaşanmamışlığa inat
yaşamaya cüretle
ama haziran bitecek
yaz sıcağından kavrulan asfaltın
zift kokulu harı vuracak çiçeğe
ve her kısırlaşmış umut gibi
solacak rengine biliyorum
biliyorum aslında
dört mevsim görmemiş çiçeğin bunu bilmeyişini
her ne kadar çiçek
bunu bildiğimi..bilmese de
yoktuk biz
o kadar yoktuk ki
bir daha yok olmanın anlamsızlığı kadar çoğaltıyorduk yokluğu
sana ormanlar vaat ediyordum
ama kalbim
bir ceviz ağacı alacak kadar dar
her yaprağı ağaç olacak kadar orman olsa da..
bugün
bir gün daha uzaklaştık dünden
biliyorum
yarın olursa eğer
bugünden
yazık oldu sigaraya
çok şeye olduğu gibi
çok şükür paket dolu
ama iğfal edilmiş umutlarla
kısa
ve bandrolsüz
yakalım hadi
ne olacaksa olsun..