2
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
1028
Okunma
sahibini,
annesinden kıskanan..
kolundan sonra
gururu da kırılan.. oyuncağım ben
oysa daha dün gibiydi
raftaki diğer oyuncaklar arasından seçilmiştim
ambalajımı açıp
kalbime taktığın uzun ömürlü iki adet kalem pille
düğmeme bastığında
seni sevdiğimi söylerdim
seni,
sevdiğini söyleyen tek oyuncağın bendim
sen,
sevdiğini söyleyen oyuncağı ellerine alıp
dudaklarından öperdin
hevesin kaçtı zamanla
seni sevmenin dışında başka marifetler de bekledin
ama ben
seni sevmenin dışında bir şey bilmeyen oyuncağın tekiydim
pillerim zayıfladığında
cılızlaşıyordu sesim
sevilmeye alışık ellerinden
hevesine hizmet edemeyen bedenimi yerlere vurup
kesik kesik sevdiğimi duysan da
yetmiyor
kalbimden çıkardığın pilleri eziyordun dişlerinle
daha iyi sevmem için..
ilkin gözünden
sonra ellerinden düştüm
en son hatırladığım
eklem yerlerimden zorlayıp
canının acıdığını söylemeye hakkı olmayan oyuncak halime aldırış etmeden
kopardığın kolumdu
sonra hoop
ikinci el oyuncak mezarlığına ev sahipliği yapan sepete
kalabalıklar içinde işi bitmiş
pasaklı bir bez bebekle yan yana
sevişmeye ramak kalacak kadar yakındık
üstelik üstümüze fırlatılmış kocaman damperli bir kamyonun altında
ama hiç bir oyuncak
başka bir oyuncakla sevişip
gebe bırakamıyor kurşun askerlere
ve hiç bir oyuncağın çıkacak canı olmuyor pilsizken
bir sabah
sokağın köşesinden giderek yaklaşan sesiyle
seyyar tezgahıyla gelen eskiciye verildim
bozuktum
bir kaç bozukluk edecek kadardı bedelim
ve eritilip
ucuz semt pazarında görücüye çıkacak
üzerinde pazarlığa bile gerek duyulmayan çamaşır leğeni olmaya götürülürken
gördüm seni
ambalajını söküyordun
yeni bir oyuncağın..