1
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1960
Okunma

ne zaman eksiltselerdi beni
gökyüzü tamamlıyordu
sayıların kalbi yok
onlar ışığın ölümüne kaza süsü verdiler
yenilgi satıcıları hayret ediyor;
mektuplarım hiç yer kaplamıyordu
evren gözümün içine bakıyor ustaca
ve boş sayfaların başında nöbet bekleyen silgi
incecik bir çizgi bile görse saldıracaktı
üzerime serpiştirilen yaralı bir ağaç
ülkesini kumarda kaybetmiş bir bulut
veya koparılmış bir papatya demeti
etrafımda dolaşıp dururlar bütün gün
üzgünlüğüme kesinleşmiş bilgi sürerler
ah, siz! adres taşıyıcıları
anlama sahip çıkmak nasıl da göz kamaştırıcı
ve nektar kadar değerli, ah bütün gün hem de!
sayılar karşıdan karşıya geçerken
herkes; diğerleridir
ve bir sürü at
toplarsan hepsi birden çöl gazetesi
hiç manzaramız olmamıştır sayılara kalırsa
hatta heykelcikler ayetlerden yapılmıştır
tesadüfen oluşmamıştır eğilim. sayılara
kalırsa tel örgüler zindanın saçları değildir
yardımcı rüzgârlar biliyor: aşırılık
güzelliğin düşmanıdır
burada karanlıklar karar verici
iptal edilmiştir bilge siparişleri
bir başınasın dünya ağrısıyla
elindeki tek bilgi; reddetme yeteneği
hiç değilse bir lekeyi temizler merakın gücü
bir mutsuzu dönüp baktırır gülümseyen yüz
hiç değilse liderliğe oynar çiçek parçacıkları
ana binaya kalırsa bütün bunlar olağan şüpheli
sayılar kağıttandır, ıslanıp yırtılabilirler
ama metal olan her şeyi satın alırlar; Ortadoğu dahil
sayılar genellikle kaza kurşunu bile sayılmazlar
onlar cinayeti bir yürüyüşçünün üstüne atarlar
sonra sanat geldi ve ten yağmuru
ve açlık grevine yatan iki kelime
ah o kilolu evlerin içindeki duygu ıssızlığı
vicdan haritasındaki kıpırtısız uyku
öyleyse sanat evlere kurulan pusudur
şimdi toplanıp koca ağızlarıyla
içsesin ölümüne de kaza süsü verecekler
(26 Mayıs 2017)
5.0
100% (14)