Zehr'i Düşler
"Edep Edip Açtığımda Sinemin Yaralarını,
Yüreğimin Küflendiğini Gördüm, Dünyayı Bağladığım Yorgun Kanatlarımda..! Siyah Papatyalarımı Severken,Ben Beni Tanımıyordum Kurşun Rengindeki Çayımı Yudumladığım Zamanlarımda..! Yokluğumun İçindeki Çığlıklarımı Hapsettiğim Zindanlarla Tanıştım Ben, Zehr’i Sabr’ı Çekerken İçime..! Şimdi,Saatsiz,Saniyesiz Bir Zamana Doğru Yürüyorum Beyaz Bir Bastonla Parmak Uçlarımdaki Kelilmelerimle Beraber..! Ahh,Sesinden Öptüğüm Suskunluklarım Benim, Yüreğimden Kan Gönderdiğim Kara yazgılarım Benim, Bu Kadar Çabukmuydu Kanattığınız Yerden Tekrar Vurmak Ve Bu Kadar Basitmiydi,Gözbebeklerimdeki Umutlarımı Dağıtmak, Tam Gökyüzüne Dokundum Sandığım Saatlerimde..! Şimdi.! Vuruldukça Yenilenen,Yenildikçede Tekrar Yeniden Ayağa Kalkan Ve Sınır İhlâli Yapan Yüreğimle Yürüyorum Kan Doğranan Şafaklarıma Doğru, Gökyüzüne Bestelediğim Katıksız,İsimsiz Serseri Şiirlerimle..!" (ALPİ) (İsimsiz Şiirlerinden) |
Sevda yüce ve böyle bir şey...
Sevdalı duyguları kana kana içen bilir…
Şiir yaz, şairi sev…
.................................................... Saygı ve selamlar..